9. Hukuk Dairesi 2009/13573 E. , 2010/1817 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
ADINA AVUKAT SARA AHISKALIOĞLU
DAVA :Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini
belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı işyerinde Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini, belirterek feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının (Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını, işletmenin bütünün sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcılarının iş güvencesi kapsamına girmediğini, davacının işveren vekili olması nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca iş güvencesi hükümlerinden yararlanmayacağını, iş sözleşmesinin de işletme ve işyeri gerekleri nedeni ile feshedildiğini, İnsan Kaynakları A.Şirketinin davalı şirketçe devralındıktan sonra, davalı şirketin hizmet verdiği Endüstriyel ürünler faaliyet dışında kalan bölümleri hizmet verdiği fırmalara devrettiğini, davacının pozisyonun kalktığını, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklanan nedene dayandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirketin de içinde bulunduğu Arkas Holding AŞ"nin verdiği ilanlar ile İnsan Kaynaklan uzmanı aradığı,. davacının görevinin genel müdür yardımcısı olduğu nazara alındığında şirket içerisinde başka görevlerde değerlendirilmesinin söz konusu olduğu anlaşıldığından feshin son çare olduğu ilkesine riayet edilmediği gerekçesi ile davanm kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayilı İş Kanunun"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
İş güvencesinden yurarlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcılan olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür
yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir. İşletmenin bütününü sevk ve idare etme yetkisi işletmenin organizasyon şeması, iş sözleşmesi ve personel yönetmeliği hükümlerinden hareketle tespit edilebilir.
Dosya içeriğine göre davecı ile Genel Müdür Yardımcısı görevi yapmak üzere iş sözleşmesi imzalandığı, davalı anonim şirketin işletme düzeyinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak işyeri organizasyon şeması, yönetmelik ve davacının görev tanımını içeren belgeler getirilmediğinden, davacının Genel Müdür olmadığında işletmeyi temsil, işletmenin bütününü sevk ve idare edip etmediği anlaşılmamaktadır. Anılan belgeler getirilmeli, davacının Genel Müdür Yardımcısı olarak görev tanımına göre işveren vekili ve yardımcısı niteliğinde işletmenin bütününü sevk ve idare edip etmediği belirlenmeli, ediyorsa iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağından, davanın reddine, ediyor ise şimdiki gibi karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.