2. Ceza Dairesi 2019/14823 E. , 2020/5098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 1421-b. maddesi uyarınca belirlenen 3 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Kanun"un143/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılırken sonuç cezanın doğru olarak 3 yıl 13 ay hapis cezası olarak hesaplanması karşısında tebliğnamedeki eleştiri düşüncesine iştirak edilmemiş; hüküm fıkrasında ve gerekçeli karar başlığında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yerine konut dokunulmazlığını bozma suçunun yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
I) Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerini tamamlanması gerekirken; dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanık ...’e, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre kovuşturma aşamasında bildirdiği ve aynı zamanda da MERNİS adresine doğrudan 12/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın 01/02/2019 tarihli eski hale iade ve temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/12/2010 günlü, 2008/585 Esas, 2010/382 karar sayılı ilamının, sanığın 18 yaşından küçükken işlediği suç nedeniyle mahkumiyetine ilişkin olup, TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başka bir hükümlülük halinin de bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın çıkartılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.