15. Ceza Dairesi 2017/34762 E. , 2019/14433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)Sanıklar ..., ..., ... hakkında CMK 223/2-c,e maddesi gereği beraat
2)Sanık ..., hakkında,
a)TCK"nun 158/1-d-j-son, 43/1, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereği mahkumiyet,
b)TCK 204/1, 43/1, 62/1, 53/1 maddeleri gereği mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ..., ..."ın beraatine, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."in beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."nin mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan kurum vekilinin temyiz talebinin sanıklar ..., ..., ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik olduğunun tespiti ile yapılan temyiz incelemesinde;
Kimlik bilgileri ele geçirilen kişiler adına sahte ilaç kullanımı ve hasta katılım payından muaf ilaç raporları düzenlendiği, bu raporlara istinaden sağlık kuruluşuna başvurulup reçete yazdırıldığı ve bu reçetelerin değişik eczanelerden alınarak tespit edilemeyen kişi veya firmalara satılarak 11.821,80 TL haksız kazanç elde edildiği, bu suretle sanıkların kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanıklar ..., ..., ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
Sanıkların savunmaları, mağdur beyanları, tanık anlatımları, hasta katılım payından muaf ilaç raporları, reçeteler, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre sanıklar Murat, Erhan ve Nimetullah"ın mahkumiyetine yeter delil bulunmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş, sanık ... hakkında atılı suçun sanık tarafından işlendiği gerekçesiyle mahkumiyet yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık savunması, katılan ve mağdur beyanları, tanık anlatımları, hasta katılım payından muaf ilaç raporları, reçeteler, tutanaklar ile dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiği gerekçesiyle verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın eyleminin TCK 158/1-e maddesinde düzenlenen “Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçunu oluşturmasına rağmen mahkemece TCK"nın 158/1-d,j-son maddesiyle uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından ve sanık hakkında TCK 62 maddesi uygulanırken 5 yıl 10 ay yerine hesap hatası sonucu 5 yıl 8 ay hapis cezası yazılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden ve 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısında, infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; adli para cezasına ilişkin 2. ve 3. paragrafların tamamen çıkartılmasına, "200 gün ", "41.376,30 TL", "34.480,25" TL terimlerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla "1182 gün", "2068 gün", "1723 gün", "1.723x20 =34.460 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.