17. Hukuk Dairesi 2016/987 E. , 2018/10775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin 08/12/2011 tarihinde kaza yapan ... sevk ve idaresindeki aracın yolcusu olduğunu, sürücünün havanın yağışlı olması sebebi ile önünde aynı istikamette seyreden kamyon sürücüsü ... kullandığı araca sol arkadan çarptıktan sonra direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, gidiş istikametine göre yolun solundaki bariyerlere çarptığını ve daha sonra aynı istikamete seyreden başka bir kamyonla çarpışarak durduğunu, olay sonrasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ... soruşturma numaralı dosyası ile tahkikata başlandığını ve diğer sürücülerin tam kusursuz olması ve ... "in de davacının babası olması nedeniyle şikayetçi olmaması sebebi ile 2012/2870 karar numarası ile takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığı kazada %20 oranında "hayatı boyunca sürekli" olarak sakat kaldığını ve sol ayağının aksadığını, bu nedenle iş, güç ve kazanç kayıplarının giderilmesi amacıyla 10.000,00TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı vekili; ... plakalı aracın müvekkiline ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda şahıs başına azami
200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, aktüerya hesaplaması esas alınarak davacının yaralanması ile ilgili olarak hesaplanan %8 maluliyet oranı ve sigortalının %100 kusurlu olması nedeni ile maluliyet tazminatı olarak 24.989,00 TL tutarında tazminatın 08/04/2013 tarihinde müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, bu sebeplerle müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesi sözkonusu olmadığını, belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralanması nedeni ile geçici ve daimi maluliyete uğradığını ileri sürmüş, maluliyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacının yaralanmasına neden olan kazaya bağlı maluliyetine ilişkin olarak dosyada 06.02.2013 tarihli ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna göre davacının özür durumu %20 olarak belirlenmiştir. 05.05.2015 tarihli Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda ise davacının özür durumu %5,1 olarak belirlenmiştir. Her ne kadar Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen ve davacının %5,1 maluliyetine ilişkin rapor, ilgili
yönetmeliğe uygun ise de devlet hastanesi tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporunda aynı yaralanmaya bağlı olarak davacının %20 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Her iki rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmaktadır. Yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.