MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin 02/09/2004 tarihinde şehir içi trafiğinde kalan ... karayolunda yaya geçidinden karşıya geçmekte iken davalının kullandığı aracın çarpması sonucunda ağır bir şekilde yaralandığını, işine dönemediğini, geçirmiş olduğu ameliyatlardan dolayı acı ve sıkıntı yaşadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; aynı kazaya ilişkin olarak belirsiz alacak davası talepli maddi tazminat talebinde bulunmuş olup, bilirkişi raporu ile tespit edilecek maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra davacı taraf ile ilgilendiğini, davacının kaza ile ilgili olarak maddi zararının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 50.123,12 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte asıl ve birleşen davanın davalısından alınarak davacı yana verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.975,45 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısından alınmasına 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.