15. Ceza Dairesi 2019/14219 E. , 2019/14419 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ..."un Dinar C. Başsavcılığı"nın 12/01/2012 tarih ve 2011/1181 soruşturma sayılı iddianamesi ile "Dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış, Dinar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/07/2013 tarihli, 2012/25 esas, 2013/301 sayılı kararı ile sanık hakkında verdiği mahkumiyet kararının sanık tarafından temyizi üzerine, dairemizin 09/05/2017 tarih, 2015/6875 esas, 2017/10441 karar sayılı ilamı ile 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verildiği ve bu kez yapılan yargılamada uzlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile 16/01/2018 tarih 2017/318 esas ve 2018/24 karar sayılı karar ile atılı suçtan 5237 s.lı TCK md. 157/1, 62, 52 ve 53 uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak mahrumiyetine karar verilmiş, dairemizin 28/05/2019 gün ve 2018/4043 Esas, 2019/6492 Karar sayılı kararı ile uzlaştırma işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığı belirlemesi ile dolandırıcılık suçundan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hem uzlaştırma işleminin usulsüz ve karmaşık yapıldığından bahisle hemde sanık üzerine atılı suçun sanık tarafından işlenip işlenmediği hususunun cezaevi giriş çıkış kayıtları ve suç tarihi, müştekinin eşgal ve sanığın kullandığı isme dair çelişkili beyanları, ayrıca fotoğraf dışında yüzyüze teşhis işleminin yaptırılmamış olması nedenleriyle eksik araştırma yapıldığı görüşüyle sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün bozulması gerektiği gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz delikçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın KABULÜNE,
Dairemizin 28/05/2019 gün ve 2018/4043 Esas, 2019/6492 Karar sayılı kararında sanığın dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin hükmün KALDIRILMASINA,
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, burada uzlaştırma müzakereleri sırasındaki tüm aşamaların uzlaştırma raporuna geçirildiği, ancak 19/06/2017 tarihinde en son olarak sanığın uzlaştırmaya gelmediği ve uzlaştırmanın sağlanamadığının belirtildiği, bu sebeple tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek ve tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Kendisini Hakan olarak tanıtan sanığın, evlenme isteğinde olan katılanı, baldızım dediği meçhul bir kişi ile tanıştırdığı ve muhtelif miktarda paralar aldıktan sonra ortadan kaybolduğu iddia edilen olayda;
Sanığın suç tarihlerinde cezaevinde olduğuna dair cezaevi belgesi sunması , katılanın gerek eşgal bilgileri gerekse sanığın kullandığı sahte isim bakımından aşamalarda çelişkilere düşmesi, sanığın; suçu işlemediğini , fotoğraf üzerinden birisiyle karıştırıyor olabileceğini ve katılan ile yüz yüze görüşmek istediğini savunması nazara alındığında ; cezaevinden sanığın çıkış tarihinin sorulması, izinli olup olmadığının belirlenmesi, katılan ile sanığın mahkemede yüzleştirilerek dolandırıcılık yapan kişinin sanık olup olmadığının kesin olarak belirlemesi, katılana kolluğa verdiği 26/09/2010 tarihli ifadesinde kendisini dolandıran şahsın fiziksel özellikleri ve yaşı ile sanık arasındaki farklılık ile önce Hakan Koyuncu ismini zikredip, daha sonra sanığın kendisini Konya"lı Mehmet ve Kadir ismi ile tanıttığına dair beyanları arasındaki çelişkinin sebebi sorulduktan sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken , eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.