8. Hukuk Dairesi 2014/2359 E. , 2014/5882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2008/97-2012/416
İ.. A.. ile Veli (İ.. oğlu) kayyımu Hazine, F.. A.. ve asli müdahiller B.. E.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.11.2012 gün ve 97/416 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi asli müdahiller vekili, duruşmasız olarak Hazine vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.10.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat H.. G.. ve karşı taraftan davacı İ.. A.. vekili Avukat M.. T.., davalı V.. K.. olarak Hazine vekili Avukat G.. T.. geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı İ.. vekili, davacı ve kardeşi F.. A..’ın da paydaşı olduğu Serik ilçesi Kökez mahallesi 120 ada parsel sayılı taşınmazda parsel maliki olarak görünen İ.. oğlu V.. ile 626/1564 pay maliki görünen N..’nin kim olduklarının bilinmediğini, kadastro çalışmalarında paylı şekilde tesbit edilen taşınmazın tamamını paydaşlardan M.. A..’ın kullandığını, M..’in zilyetliğindeki taşınmazın tamamını davacının babası A.. A..’a sattığını, babasının da V.. ve N.. payı olarak görünen kısmı da dahil oğlu davacı İ..’e devrettiğini, 1998 yılından bu yana emlak beyanının davacı adına ödendiğini, eklemeli olarak davacının bu taşınmazın 1230 m2 kısmını 20 yılı aşkın süredir tasarruf ettiğini, Serik Kadastro Mahkemesinin 1998 Esas 1990/1515 Karar sayılı ilamı ile bu taşınmazın komşu parseli olan 120 adaparselde V..ve N..’nin kim olduğu anlaşılmayan kişilerden olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini açıklayarak TMK’nun 713/2.maddesi gereği taşınmazdaki 604/1564 hisse sahibi İ.. oğlu V.. ile 626/1564 hisse sahibi N.. isimli şahısların hisselerine ait tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuş, davalılardan F.. A.. ise davaya bir diyeceği olmadığını bildirmiştir.
Davaya katılan A.. R.. K.. ve müşterekleri vekili, tapu kaydında ismi geçen N..’nin katılanların murisi olup baba adının N.., soyadının Kandemir olduğunu, bilinmeyen kişi iddiasının yerinde olmadığını, bunu kanıtlamak için Serik 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/193 Esas sayılı dosyası ile soyadı ve baba adı ilavesi talebiyle dava açıldığını ve karar aşamasına geldiğini açıklayarak katılma isteklerinin kabulü ile davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, Serik İlçesi Kökez Mahallesi 120 ada parseldeki V.. (İ.. oğlu) (604/1564 hisse) ve N.. (626/1564 hisse) adına kayıt tapu hisselerinin davacı İ.. A.. adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, katılanlar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarla niteliğindeki 49 ada parsel, Teşrinisani 1299 tarih sıra numaralı tapu kaydı ve tedavülleri kapsamında kaldığı açıklanarak 49 tapu hissedarı adına tesbit edilmiş, tutanak 01.07.1956 tarihinde kesinleşmiştir. Kayıt malikleri içinde 806400/316108800 pay maliki N.., 430080/316108800 pay maliki ise Y.. oğlu S.. da yer almaktadır. Bilahare yapılan kadastro yenilemesi sonunda oluşan parsellerden 120 ada parsel tarla vasfı ve 1564 m2 miktarı ile tesis kadastrosu sonunda 09.07.1988 tarihinde 604/1564 payı İ.. oğlu V.., 626/1564 payı Naime ve 334/1564 payı M.. A.. adına tescil edilmiş, bilahare M..’a ait pay tashih ve satış sonrası 01.02.2008 tarihinde A.. oğlu F.. A.. adına tedavül görmüştür. İ.. oğlu V.. ile N..’ye ait paylar henüz intikal görmemiştir.
Dava; TMK"nun 713/2 maddesi uyarınca tapu kaydından malikin kim olduğunun anlaşılamaması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç usul ve Kanuna uygun bulunmamaktadır. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkânsız olmasıdır (HGK’nun 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı ile tespite esas Teşrinisani 1299 tarih 24 ve tedavüllerinden Şubat 1938 tarih 10 ve 21.11.1946 tarih sıra sayılı tapu kayıtlarında dava konusu yapılan pay malikleri İsmail oğlu V.. ile N..’nin kim oldukları açıkça belirtilmiştir. Dayanak tapu kaydı ve kadastro tutanağındaki açıklamalara göre malikler tanınan ve bilinen kişiler olup maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Davacı tarafça TMK’nun 713/2.maddesinde yer alan "malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması" sebebine dayanılarak talepte bulunulduğuna, pay maliklerinin yasa anlamında bilinen kişiler oldukları anlaşıldığına göre Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle kayıt maliklerinin bilinmeyen kişiler olduklarından hareketle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Katılanlar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 511,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden asli müdahiller A.. R.. ve müştereklerine iadesine, 01.04.2014 tarihine oybirliğiyle karar verildi.