Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/6-2.cümlesi, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık savunması, olay ve yakalama tutanağı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, PKK"ya yakın internet sitesinden yapılan eylem çağrıları doğrultusunda güvenlik güçlerinin terör örgütü üyelerine yaptığı operasyonları protesto etmek amacıyla olay günü akşam saatlerinde ... Mahallesinde toplanan 20-25 kişilik bir grubun, uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ederek güvenlik güçlerine karşı taşlı saldırıda bulunması üzerine müdahale edilerek dağıtıldıkları, grup içerisinde bulunan ve kaçmaya çalışan sanığın kovalamaca sonucu bir evin bahçe duvarından atlamaya çalıştığı sırada yakalandığının anlaşıldığı olayda; örgüt adına işlediği kabul edilen 2911 sayılı Kanunun 32. maddesinde düzenlenen “direnme” suçunun, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etmek unsurunun gerçekleşemediğinin anlaşılmasına göre, sanık hakkında görevli memurlara direnme ve silahtan sayılan taş ile örgüt propagandasına dönüşen yasa dışı gösteriye katılma suçundan mahkemece beraat kararı verilip temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, öncü suçlardan beraat kararı verilmesi durumunda örgüt adına işlenen suçtan da sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Kurulan mahkumiyete dair hükümde, TCK"nın 62. maddesi uygulanarak hükmolunan sonuç cezanın "3 yıl 1 ay 15 gün" yerine "2 yıl 13 ay 15 gün" olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 28.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.