13. Hukuk Dairesi 2016/18771 E. , 2019/8623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı aleyhine ... 29. İcra Müdürlüğünün 2013/22550 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının icra takibine bonodaki imzanın kendi eli ürünü olmadığını ileri sürerek itiraz ettiğini ve takibin durmasını sağladığını, davalının daha önce bonoyu yasal süresi içinde takibe koymasını engellediğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline, davalının 117.976,37-TL"nin %20"sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, 30.000,00-TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ... 29. İcra Müdürlüğünün 2013/22550 sayılı dosyasındaki asıl alacağa itirazının iptali ile takibin bu kısım üzerinden devamına, fazlaya dair talebin reddine, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının yaptığı iş karşılığı davalı tarafından verildiği iddia edilen senedin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya konu icra takibinin dayanağı olan senet üzerindeki imzanın davalının eli ürünü olduğu, davacının senet nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, senet her ne kadar kambiyo vasfını yitirmiş ise de yazılı belge niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davaya dayanak yaptığı, davalının da içeriğini inkar etmediği belge, HMK 202. maddesi hükmüne uygun olarak düzenlenmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belgedir. Yazılı delil başlangıcının alacağın varlığını tek başına ispat etmesi mümkün bulunmadığından, ispat yükü davacıdadır. Davacı da iddiasını, HMK 202. maddesi kapsamında her türlü delille ispatlayabilecektir. Hal böyle olunca, somut olayda ispat yükünün davacıda olduğu dikkate alınmak sureti ile, tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.