17. Ceza Dairesi 2016/19279 E. , 2017/337 K.
"İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’un, katılan ...’a yönelik eylemleri nedeni ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl 1 ay 10 gün denetim süresine tabi tutulmalarına dair Kelkit Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/11/2012 tarihli ve 2008/38 Esas, 2012/189 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/10/2016 gün ve 94660652-105-29-10472-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/11/2016 gün ve 2016/385968 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Her ne kadar anılan kararı müteakip, suça sürüklenen çocuk ...’nun denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle, aynı mahkemenin 02/03/2016 tarihli ve 2008/38 Esas, 2012/189 sayılı ek Kararı ile erteli cezasının aynen infazına karar verilmiş ve bu karara yönelik itiraz da Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinin 15/04/2016 tarihli ve 2016/99 değişik iş sayılı kararı ile reddedilmiş ise de, ertelemeye ilişkin mahkumiyet kararının kanun yararına bozulması durumunda aynen infaz kararı ve itirazın reddine ilişkin mercii kararı hükümsüz kalacağından bu kararlar kanun yararına bozma incelemesine konu edilmeksizin yapılan incelemede;
1-Suça sürüklenen çocukların suç tarihi itibari ile hapis cezasına mahkumiyetlerinin bulunmadığı cihetle, 5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde,
2-Ertelemeye bağlı denetim süresi belirlenirken sehven “alt sınır mahkum olduğu ceza süresi olan 1 yıl 1 ay 10 gün denetim süresi” ibaresine yer verilmiş ise de, suça sürüklenen çocukların mahkum olduğu cezanın 10 ay hapis olması karşısında, takdir edilebilecek denetim süresinin alt sınırının 5237 sayılı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca 1 yıl olacağı gözetilmeden yazılı şekilde fazla denetim süresine hükmedilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kelkit Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 16/11/2012 tarih, 2008/38 Esas ve 2012/189 sayılı Kararının bina içerisinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan hükümlüler ... ve ...hakkında kurulan IV-2 ve IV-3 numaralı bentlerinin CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre uygulama yapılarak; hükümlüler ... ve... hakkında 5237 sayılı TCK"nnn 142/1-b, 31/2, 62/1 nci maddeleri uyarınca tayin olunan 10 ay hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi delaletiyle anılan maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilmesi uygun görüldüğünden anılan Yasanın 52/2. fıkrasında belirtilen alt sınır nazara alınarak bir gün karşılığı olarak takdir edilen 20,00 TL ile çarpılması suretiyle 6.000,00"er TL adli para cezasına çevrilmesine, 5237 sayılı Yasa"nın 52/4. maddesi gereğince hükmedilen adli para cezalarının hükümlülerden 24 eşit taksit halinde tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline, adli para cezasının ödenmemesi halinde adli para cezasının 5275 sayılı Yasa"nın 106/4-11. maddesi uyarınca 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tahsiline, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca adli para cezasının ertelenmesi mümkün bulunmadığından ve dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/11/2010 tarih, 2010/2-180 Esas ve 2010/233 sayılı kararında işaret edildiği üzere bozulan hükümde hapis cezasının ertelenmesi hükümlüler açısından kazanılmış hak oluşturmayacağından hükümlerdeki ertelemeye ve denetim süresine ilişkin kısımların hükümlerden çıkartılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, hükümlerin diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 12/01/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.