17. Hukuk Dairesi 2014/25224 E. , 2017/4867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, harca esas değeri 2.500 TL göstererek, murisin sürücüsü olduğu davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucu murisin vefat ettiğini, murisin tır şoförü olduğunu, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olup müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini davacı ... için 160.626,80 TL, davacı ... için 8.469,58 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, sürücü muris tam kusurlu olduğundan davacı mirasçıların tazminat hakkı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ... tarafından davalı ... şirketine açılan davanın limitle sınırlı olmak kaydı ile 160.626,80 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... tarafından davalı ... şirketine açılan davanın limitle sınırlı olmak kaydı ile 8.469,58 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... için açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda (2) nolu bentte belirtilen husus dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar sayılı, HGK"nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
... tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez.” düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda tır şoförü olan davacıların murisinin sürücüsü olduğu ve dava dışı şirkete ait olan çekici ve buna bağlı yarı römorkun tek taraflı kaza yapması sonucu muris vefat etmiştir. Davalı vekili yargılama sırasında ... tarafından davacılara bağlanan 48.527,42 TL peşin değerli gelirin ve 308 TL cenaze giderinin rücuen tahsili için müvekkili aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/90 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını beyan etmiş, mahkemece bu dava ile ilgili araştırma yapılmamış, ...’ya davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı konusunda müzekkere yazılmış, ... yazı cevabında davacılara işgöremezlik ödeneği, yol parası ve ayaktan tedavi, tıbbi malzeme ödemesi yapılmadığı bildirilmiş, mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda tazminattan herhangi bir mahsup işlemi yapılmamıştır.
UYAP ortamından yapılan sorgulamada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/02/2015 tarihli, 2013/90 Esas, 2015/120 Karar sayılı ilamında ... tarafından işbu davalı ve dava dışı araç maliki şirkete karşı kaza nedeni ile murisin hak sahiplerine 48.527,42 TL peşin değerli gelir bağlandığı, 308 TL cenaze gideri ödendiğinden bahisle toplam 48.835 TL’nin rücuen tahsili için dava açıldığı, mahkemece olayın iş kazası olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü, peşin değerli gelir olan 9.767,08 TL"nin onay tarihi olan 01.04.2011; cenaze gideri olan 61,60 TL"nin sarf tarihi olan 15.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilip ...’da temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece ... tarafından işbu dava davalısına açılan rücu davasının kesinleşmesi beklenerek peşin sermaye değerinin mahsubu konusunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.