17. Hukuk Dairesi 2014/24875 E. , 2017/4855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı araca davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, aracının pert olduğunu, piyasa değeri 21.000 TL olan araç için 4.000 TL sovtaj değeri belirlendiğini, davacının 17.000 TL zarar ettiğini, aracın çekilmesi için çekici ücreti ödendiğini, davacının belinin kırıldığını, omuriliğinin zedelendiğini, 6 ay çelik korse ile gezdiğini, şoförlük mesleğini ... edemediğini, elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 8.500 TL hasar bedeli, 100 TL çekici bedeli, çalışamadığı günler için 8.700 TL gelir kaybı, 20.000 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu değil) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle geçici ve sürekli iş göremezlik talebini 32.260,62 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, davacının kusur ve gerçek zararını ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının talep etmiş olduğu araç hasar bedeli ve kurtarma zararının 8.550,00 TL sinin 07/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ( ... yönünden poliçedeki limitle sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, davacının talep etmiş olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebinin tam kabulü ile 100,00 TL"sinin 07/08/2009
tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 32.160,62 TL sinin ıslah tarihi olan 14/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (... ... yönünden poliçedeki limitle sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın 07/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... dışındaki diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda (3) nolu bentte belirtilen hususlar dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm ve davalı ....... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar ile cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davaya konu trafik kazasında %28 oranında sürekli malul kalan davacı için davanın kısmen kabulüne karar verilerek 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (TBK md 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, maluliyet derecesi, tarafların kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı davacı için az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez.
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda kamyon şoförü olan 57 yaşındaki davacı için, bu yaşına rağmen hala çalışıyor olduğundan ve yaptığı işin mahiyeti nazara alınarak, aktif dönem yaş sınırı 60 yaş olsa da, bu sürenin 2 yıl daha uzayabileceği belirtilerek 62 yaş sonuna kadar aktif dönem hesabı yapıldığı gibi, pasif dönemde asgari ücretin esas alındığı ancak asgari geçim indiriminin dahil edildiği anlaşılmaktadır. Pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca peşin değer cetveline rapor ekinde fiziken ve UYAP ortamında da rastlanılamamıştır. Hesap bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece peşin değer cetveli de temin edilip dosya içerisine aldırılarak aynı hesap bilirkişisinden belirtilen iki husus yönünden ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
4- Kabule göre de,
a) Davalı ... şirketi dışındaki diğer davalılar haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü oldukları tüm borçlar yönünden temerrüde düşer. Davacı dava ve ıslah dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep ettiği halde, mahkemece davalı ... şirketi dışındaki davalılar bakımından tüm alacak için kaza tarihi yerine, kaza ve ıslahla artırılan kısım bakımından ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi yapılmıştır.
b) 2918 Sayılı ..."nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel ...artları"nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
Somut olayda davacı maddi tazminat için dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş, mahkemece davalı ... şirketi bakımından kaza ve
ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafından davalı ... şirketine dava tarihinden önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde davalı ... şirketinin tüm alacak için dava tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken, yazılı şekilde davalı ... şirketinin kaza ve ıslah tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ....... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (4-a) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) ve (4-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...ye geri verilmesine, aşagıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."ten alınmasına 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.