4. Ceza Dairesi 2013/34996 E. , 2014/2674 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesine, adli emanetteki ruhsatlı silahın müsaderesine dair, Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.05.2009 tarih ve 2008/789 esas, 2009/677 karar sayılı hükmün, sanık tarafından müsadere kararına yönelik temyizi üzerine,
Dairemizin 29/05/2013 gün ve 2011/12625 esas, 2013/16427 sayılı kararıyla;
" Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Eylem TCK"nın 106/2-a maddesine uyduğu halde yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Düşme kararı verilmiş olması nedeniyle, emanetteki silah ve eklerinin müsaderesine karar verilemeyeceğine yönelik sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, " karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/10/2013 gün ve 2009/141928 sayılı yazısı ile;
“Sanık hakkında silahla tehdit suçundan yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin sair tehdit kapsamında olduğu ve müştekinin de ilk oturumda şikayetinden vazgeçtiğinden dolayı, sanık hakkındaki kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine ve TCK"nın 74. Maddesi uyarınca şikayetten vazgeçmenin müsadereyi etkilemeyeceği kabul edilerek emanetin 2008/3886 sırasında kayıtlı bir adet 9 mm çapında T 0602402TD005757 seri numaralı CANİK 55 marka tabanca ile bir adet şarjörün müsaderesine karar verilmiştir.
Mahkeme hükmünün ve bu hükmün onanmasına ilişkin Daire kararının yerinde olmadığı açıktır. Zira sanık hakkında kurulan hükme yönelik olarak aleyhe temyiz yoktur ve temyize getirilen hususun sadece müsadereye ilişkin olduğu da dikkate alınmamıştır. Mahkeme TCK"nın 74. Maddesine yanlış anlam yüklemiştir. Bu maddenin 1. fıkrasındaki düzenleme hüküm kesinleştikten sonra meydana gelen düşmenin sonuçlarını düzenlemektedir.
Daire"nin aleyhe temyiz olmayan ve temyize getirilmeyen bir durumda eleştiri yapıp suçun vasfına ilişkin yaptığı tespite dayanarak müsadereye ilişkin hükmü onaması da yerinde değildir.
Ayrıca sanığın sahip olduğu silah ruhsatlı olup bulundurulması, taşınması bizatihi suç oluşturmamaktadır. Bu durumda sanığa ait ruhsatlı silah ile eklerinin sanık hakkında şikayetten vazgeçme sebebiyle düşme kararı verildiği halde, sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi, itiraz edilmesini gerektirmektedir.
Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 29/05/2013 gün ve 2011/12625 Esas, 2013/16427 Karar sayılı ONAMA İLAMININ KALDIRILMASINA,
3- Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.05.2009 tarih, 2008/789 Esas, 2009/677 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan gerekçeye göre BOZULMASINA,
4-Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise, itirazın incelenmesi bakımından 5271 sayılı CMK"nın 308/3. maddesi uyarınca dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine,
Karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
İncelenen dosya içeriğine göre, sanık ... hakkında tartışma sırasında mağdur ... Çalışır’a belindeki ruhsatlı silahını teşhir ettiği için silahla tehdit suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda eylemin basit tehdit suçunu oluşturduğu ve mağdurun şikayetten vazgeçtiği gerekçesiyle düşme kararı verilerek, suçta kullanılan sanık adına ruhsatlı silahın müsadere edildiği, kararın sanık tarafından müsadere kararına yönelik temyiz edildiği anlaşılmakla,
Dairemizce verilen 29/05/2013 gün ve 2011/12625 esas, 2013/16427 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.05.2009 tarih ve 2008/789 esas, 2009/677 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın tartıştığı mağdur ... Çalışır’a silah teşhir etmesi şeklindeki eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturmasına karşın, herhangi bir tehdit sözü söylenmediği gerekçesiyle basit tehdit olarak kabul edilip, şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.12.2012 tarih ve 2012/4-157 esas, 2012/1858 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında düşme kararı verilmesi nedeniyle, suça konu ruhsatlı silahın kasıtlı suçun işlenmesinde kullanılma şartının henüz gerçekleşmediği ve ruhsatlı olması nedeniyle üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımının da bizatihi suç oluşturmaması karşısında, sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası itiraz yazısına uygun olarak, “hüküm fıkrasının müsadere ile ilgili kısmının hüküm metninden çıkarılarak yerine, “emanetin 2008/3886 sırasında kayıtlı bir adet Canik 55 marka T062402TD005757 seri nolu tabanca ile eklerinin sanığa iadesine” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.