17. Hukuk Dairesi 2014/23332 E. , 2017/4699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... şirketi vekili, müvekkili şirkete ... nolu poliçeye Zorunlu Maliyet Poliçesi ile sigortalı olan ... plakalı davalı ... adına kayıtlı aracın 29.11.2010 tarihinde diğer davalı ... "nin 92 promil alkollü iken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... esas sayılı dosyasından verilen kusur roparına göre ..."nin kazada 2/8 oranında 2. Derece kusurlu bulunduğunu, kaza sebebi ile dava dışı ... . adlı şahsın yaralandığını, müvekkili şirket tarafından işgücü kaybına ilişkin rapor ile hesaplanan tazminat tutarı olan 166.673,42 TL nin ..."nin kusur oranına göre hesaplanan 41.668,35 TL sinin 24.05.2012 tarihinde ... Üstündağ"a ödendiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartları"nın B.4/d maddesi ve Karayolları Trafik Kanunu gereğince alkollü olarak kazaya karışan sürücü ve kanunen sorumlu olan malike rücu edilmesi gerektiğinden ... 22. ... Müdürlüğü"nün 2011/12966 esas sayılı dosyası ile ... takibi başlatıldığını, ... dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eddiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava nhakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, takip tutaranın % 20 sinden az olmamak üzere ... inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ..., davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; -Davanın kabulüne, Davalı borçlunun ... 22. ... Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, 41.668,35 TL asıl alacak ve 503,44 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 42.171,79 TL üzerinden takibin devamına, takibe konu alacak likit olmadığından ... inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali sorumluluk ... poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı ..."nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektirin olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Ancak ... poliçesinin tarafı olmayan sürücü davalıya bu talebi yöneltemez.
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden ..."nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. ..."ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve ...; YHGK 7.4.2004 gün ve ...; YHGK 2.3.2005 gün ve ...; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Somut olayda, Mahkemece her ne kadar, aralarında Nöroloji uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi heyetinden kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğine ilişkin rapor alınması gerekirken bu hususta rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmayıp bir eksiklik ise de, dosya kapsamına göre çift taraflı kazada her iki araç sürücüsün de alkolü olduğu sabit olup; öte yandan ceza dosyasında alınan ve kesinleşen 02.11.2011 taraihli kusur raporunda kazada sürücü ..."nin 6/8 oranında ve diğer sürücü davalı ..."nin 2/8 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, başka bir deyişle her iki araç sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca somut olayda münhasırlık bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2 ve 3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.