3. Ceza Dairesi 2015/33957 E. , 2016/922 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2 ve 86/3-e maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 05/05/2009 tarihli ve 2008/217 esas, 2009/346 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle anılan Mahkeme tarafından daha önce verilen hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 86/2 ve 86/3-e maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/173 esas, 2015/449 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 25.08.2015 tarih ve 2015/17307 – 55614 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.12.2015 tarih ve 2015/302076 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Sanığın elinde bulunan bardağı Serpil"e fırlattığı ancak yanında bulunan mağdur ...’e isabet etmesi sonucu sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırıldığı, sanığın silah kullanarak olası kastla kasten yaralama olarak kabul edilen eyleminden dolayı 5237 sayılı Kanun’un 86/2 ve 86/3-e maddeleri gereğince belirlenen cezadan aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca indirim yapılmayarak fazla ceza tayininde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Tebliğnamedeki 1 no"lu bozma nedenine yönelik yapılan incelemede;
Mahkeme kararında sanığın, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nin 53/1,2,3. maddelerindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi yeterli olup yasaklılığın ne şekilde uygulanacağı infaz aşamasında gözetilebileceğinden bu konudaki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemenin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2) Tebliğnamedeki 2 no"lu bozma nedenine yönelik yapılan incelemede;
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/173 esas, 2015/449 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4.maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 86/2.maddesi gereğince 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 86/3-e maddesi gereğince cezası ½ oranında artırılarak 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nin 21/2. maddesi gereğince cezasında 1/2 oranında indirim yapılarak 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.