14. Hukuk Dairesi 2016/12534 E. , 2020/303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü 13.01.2016 günlü ve 225-285 sayılı yazısı ile dava konusu 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazında sakınca bulunmadığını bildirmiş, 08.04.2016 günü yapılan keşif sonucunda dosyaya ibraz edilen 13.04.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda dava konusu 343 metrekare yüzölçümlü, üzerinde bir adet dükkan bulunan taşınmazın 171,50 metrekarelik A ve B kısımlarına ayrılarak ifraz projesi hazırlanmıştır. Mahkemece, hazırlanan ifraz projesi onay makamı olan belediye encümenine gönderilerek taksimin mümkün olup olmadığına ilişkin onay alınmalı, bütün bu araştırmalar yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; ifraz edilen kısımların hangisinin kime verileceğine karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.