Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK.nun 74.maddesine göre; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez." Anılan yasa maddesinden de anlaşılacağı üzere, mahkeme tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına yada talebin dışında bir şeye hükmedemez.
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılması üzerine, bu talebe karşı borçlu vekili şikayet ve itirazlarını içeren dilekçesini icra mahkemesine yasal 5 günlük sürede sunmuş, daha sonra 28.4.2008 tarihli celsede ve ek dilekçesiyle de ilk şikayet dilekçesinde yer almayan esasa ilişkin bazı taleplerde bulunmuş, mahkemece sonradan verilen ek dilekçede yer alan hususlarda incelenip değerlendirilerek, borçlu  hakkında hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre, incelemenin icra mahkemesine sunulan ilk dilekçede ileri sürülen şikayet ve itiraz sebepleri ile sınırlı olarak yapılması gerekirken, anılan yasa hükmü gözardı edilmek suretiyle, sonradan verilen ve ayrı bir şikayete konu olabilecek ek dilekçe nazara alınarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabul şekli itibariyle de sunulan belgeler takip dayanağı bononun teminat olarak verildiği itirazını da kanıtlamaya yeterli olmadığından icra mahkemesinin bu gerekçesi de doğru olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/3/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.