21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/1060 Karar No: 2007/1922
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/1060 Esas 2007/1922 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/1060 E. , 2007/1922 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon İş Mahkemesi TARİHİ : 07/02/2006 NUMARASI : 760-15
Davacı, 01.09.2005 tarihinden itibaren emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 20.04.1982-22.03.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun ve 01.09.2005 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının 20.04.1982-22.03.1985 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve 23 yıl 4 ay 11 gün bağ-kur hizmet süresinin bulunduğunun tesbitine karar verilmiş; yaşlılık aylığı ile ilgili talep yönünden karar verilmemiş ve anılan hüküm sadece davalı kurum vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizin 13.06.2006 tarihli kararı ile; davalı kurum vekilinin temyiz istemi yönünden inceleme yapılarak; karar onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Bu kez davacı; Karara yaşlılık aylılğına hak kazandığının tesbitine cümlesinin eklenmesi için mahkemeden tavzih talebinde bulunmuş ve mahkemece istem kabul edilerek; tavzih yolu ile karara belirtilen cümle eklenmiştir. Davalı kurum; bu tavzih kararının temyiz etmiş; yapılan inceleme sonucunda; temyiz isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Tavzih isteminin; yasal dayanağını oluşturan H.U.M.K."nun 455. maddesinde hangi hallerde bir kararın tavzihinin istenebileceği gösterilmiştir. Buna göre müphem ve açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren kararların tavzihi(açıklaması) istenebilir. Yargıç hüküm kurmadığı talep hakkında kararın tavzihi yolu ile bir sonuca varıp bunu kararına ekleyemez. Somut olayda davacının yaşlılık aylığı talebi yönünden mahkemece bir karar verilmemiş, davacı bu kararı temyiz etmemiş ve davalı kurum temyizi üzerine karar Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Bu durumda; davalı yararına usuli kazanılmış hakkın doğduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen davacının isteği üzerine karara davacının yaşlılık aylığına ilişkin bir bölümün eklenmesi hatalıdır. Tavzih yoluyla taraflara tanınmış haklar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilmesi ve değiştirilmesi de imkansızdır. Mahkemece bu kuralın genişletilmesi suretiyle; karara davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı yönünde yeni bir fıkra eklenerek; tefhim ettiği, kesinleşmiş kararın değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurumun tavzih kararının temyizine ilişkin talebi kabul edilmeli ve tavzih kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.