9. Hukuk Dairesi 2015/9642 E. , 2015/15724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 04.05.1986-23.09.2008 tarihleri arasında en son aylık net 3.104 TL ücretle mesul müdür olarak çalıştığını, işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, işçilik alacakları yönünden kendilerini ibra ettiğini, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının ve Bozma İlamı Özeti:
Mahkemenin ilk kararı,Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 17/12/2013 tarih 2011/51335 Esas 2013/33684 Karar sayılı ilamı ile özetle " Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada 15 saat fazla çalışma ve ulusal bayramlarda çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ve genel tatil alacakları hesaplanmıştır. Halbuki davacı işçi ... İş Mahkemelerinde davalı işveren aleyhine açılan davalarda işveren lehine yaptığı tanıklıklarında, işyerinde 8.30-17.30 arası 1 saat 45 dakika ara dinlenme ile çalışıldığını, bu saatleri aşan çalışma yapıldığında fazla çalışma ücretinin ödendiğini, genel tatillerde çalışılmadığını açıkça beyan etmiştir. Davacının Mahkeme huzurundaki bu beyanları kendisini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece davacının beyanda bulunduğu tarih kadar ki fazla çalışma ve genel tatil ücretinin reddi gerekir. Beyandan sonraki dönem açısından ise bu alacakların kesin ve inandırıcı delille kanıtlanması halinde hüküm altına alınabileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı, davalı işyerinde en son aylık net 3.104 TL ücretle çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı işveren ise davacının asgari ücretle çalıştığına ilişkin ücret bordroları ibraz etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret araştırmasına itibar ederek aylık 1.750 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hesaplanmıştır. Halbuki davacı işçi ... İş Mahkemelerinde davalı işveren aleyhine açılan davalarda işveren lehine yaptığı tanıklıklarında işyerinde asgari ücretle çalıştığını açıkça beyan etmiştir. Davacının Mahkeme huzurundaki bu beyanları kendisini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının işçilik alacakları asgari ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır."gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece özetle; bozma ilamına uyularak,dosyanın incelenmesinden; ibranamenin miktar içermediği, savunma ile ibraname ile ödeme yapıldığı iddiasının çelişkili olduğu, bu nedenle ibranameye itibar edilemeyeceği anlaşıldığı,davacının davalıya ait işyerinde toplam hizmet süresinin 15 yıl, 9 ay, 22 gün olduğu, dosya kapsamından davalı tarafından kıdem ve ihbar tazminatına karşılık ödeme yapıldığı savunması bulunması karşısında, taraflar arasında kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanma yönünden uyuşmazlık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmış olup, davacının talep edebileceği bakiye net kıdem tazminatının 8.052,00 TL olduğu, İhbar tazminatının ise Net 1.408,00 TL olduğunun anlaşıldığı,davacının fazla mesai ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri ile ilgili olarak Yargıtay Bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının seri dosyalarda yaptığı tanıklıklarda verilen ifadesi nazara alındığında söz konusu ifadenin kendisini bağlayacağından söz konusu taleplerin reddine karar vermek gerektiği,davacının bilirkişi raporunda belirtilen yıllık izin sürelerini kullandığına ilişkin ve ücretlerin ödendiğine ilişkin davalı tarafından belge ibraz edilmediği, Net Yıllık izin ücretinin 431,00 TL olduğu nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Yerel mahkemenin ilk kararına ilişkin bozma ilamında, davacının fazla çalışma ücret alacağı ile ilgili olarak bir başka mahkemede tanık sıfatıyla verdiği beyanının kendisini bağlayacağı,davacının diğer mahkemede beyanda bulunduğu tarihe kadarki dönem için fazla çalışma ve genel tatil ücretinin reddi gerektiği,beyandan sonraki dönem açısından ise bu alacakların kesin ve inandırıcı delille kanıtlanması halinde hüküm altına alınabileceği gözetilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece yapılması gereken,davacının tanık olarak ifade verdiği tarihte belirtilen döneme kadar fazla çalışma ve genel tatil ücretin reddine karar verilip,bunun dışında kalan dönem için tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilip,gerekirse bilirkişi raporu alınarak davacının fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağının olup olmadığına karar vermektir.Mahkemece bozma ilamı yanlış yorumlanarak belirtilen dönem hariç tutulmadan davacının fazla mesai ve genel tatil ücret alacağının tamamının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.