17. Ceza Dairesi 2015/10482 E. , 2016/4234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosya kapsamından, 17.12.2007 günü saat 14.36"da müştekinin ... Bankası... Şubesi nezdindeki hesabından internet şifresi kırılmak suretiyle iki ayrı işlemle sanık ... adına açılı bulunan ...i Bankası... Şubesi nezdinde bulunan hesaba 2.600,00 TL ile sanığın annesi olan ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ... adına açılı bulunan ... Bankası ...Şubesi nezdinde bulunan hesaba 1.000,00 TL nin EFT edildiği, ..."ın hesabına gelen 1.000,00 TL nin aynı gün ATM"den nakit olarak çekildiği, sanığın 18.12.2007 günü ...Bankası ...Şubesi"ne giderek gişeden para çekmek istediği sırada, sanığın hesabının blokeli olması nedeniyle kolluğa ihbarda bulunulduğu, suça konu parayı henüz çekemeden bu yolla yakalanan sanığın, atılı suçlamayı kabul etmediği, kendisine ve annesine ait olan kartların montunun cebinde bulunduğu, 13 veya 14.12.2007 tarihinde kartların cebinde olmadığını fark edip, evde aradığı, bulamayınca hem kartın kaybolduğunu bildirmek hem de o tarihlerde maaş ödemesi beklediği için gelen parayı gişeden çekmek amacıyla bankaya gittiği, bu sırada polislerin gelip kendisini yakaladıkları, EFT işlemini kendisinin yapmadığı, internet ve bilgisayar kullanmayı bilmediği, kartların üzerinde şifre yazılı olmadığı, annesinin kart şifresinin 0000, kendisine ait kart şifresinin ise 7319 olduğunu, kartını ele geçiren şahısların, annesinin şifresi kolay olduğu için parayı çekmiş oldukları, kendi şifresini bilemedikleri içinde hesabındaki parayı çekemedikleri, eğer havale işlemini kendisi yapmış olsa idi annesinin hesabına gelen parayı çekerken kendi hesabına gelen parayı da çekmesi gerektiğini beyan ettiği, tanık ..."ın da Kurban Bayramı olması nedeniyle maaşı erken yatacağı için banka kartını oğlu olan sanığa verdiği, 14.12.2007 günü oğlunun kartların kaybolduğunu söylediği, havale işlemini oğlunun yapamayacağını beyan ettiği, IP kullanıcısı ..."ın, internet kafe işlettiği, sanığı tanımadığını beyan ettiği, ilgili banka tarafından ..."ın hesabına gelen paranın nakit olarak çekildiği ATM"de kamera bulunmadığının bildirildiği, sanık ve ..."ın celp edilen hesap ekstrelerinde suç tarihi ve öncesinde maaş ödemesi dışında dikkat çekici bir dalgalanma olmadığı, eldeki delillerle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın annesine ve kendisine ait kartı kaybettiği, ikametinde aradığı halde bulamadığı, bunun üzerine kayıp kart müracaatında bulunmak ve hesabına gelen maaş ödemesini içeriden çekmek üzere bankaya gittiğinde yakalandığı, internete girmesini bilmediği, tavuk çiftliğinde işçi olarak çalıştığı, hırsızlık eylemini kendisi yapsa idi annesine gelen para yanında kendi hesabına gelen parayı da çekmesi gerektiği yolunda makul, hayatın olağan akışına uygun ve aradan geçen zaman zarfı da dikkate alındığında aksi ispat edilemeyen savunmasına itibar edilerek, “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku prensibi uyarınca atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraati yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanığın aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında olmak üzere müştekinin hesabında bulunan parayı, iki ayrı işlemle hem kendi hesabına hem de annesi adına açılı bulunan hesaba EFT yapması şeklinde gerçekleşen eyleminde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.