2. Ceza Dairesi 2015/6695 E. , 2015/9461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı Yasa"nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Oluşa ve dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuk ve 12 yaşından küçük arkadaşının suç tarihinde müştekinin evinden kumbara içindeki yaklaşık 500 TL para çaldıkları, olaydan yaklaşık 2 hafta sonra başka bir hırsızlık olayı nedeniyle yakalandıklarında üzerlerindeki bozuk paraları polis memurlarına teslim ettikleri anlaşılmış ise de, teslim edilen bu paraların suça sürüklenen çocuk ve arkadaşının anlattıkları 6 ayrı işyerinden çaldıklarını ifade etmeleri, teslim ettikleri paraların müştekinin evinden çalınan paralar olup olmadıklarının
belirlenememesi ve müştekiye iade edildiklerine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığından zararın giderilmemesi şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
a-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 116/1.maddesi uyarınca tayin edilen 6 ay hapis cezasının aynı kanunun 119/1-c maddesi uyarınca bir kat artırılması sırasında hesap hatası sonucu 12 ay hapis yerine 1 yıl hapis cezasına karar verilmesi,
b-Adli sicil kaydına göre geçmişte hapis cezasıyla mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen bir yıldan az süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesine göre, aynı maddenin birinci fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de, suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun da zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. Maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; suçun işlenmesiyle oluşan zararın tazmin suretiyle giderilmemesi şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.