Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/22717
Karar No: 2010/4654
Karar Tarihi: 02.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/22717 Esas 2010/4654 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/22717 E.  ,  2010/4654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/06/2009
    NUMARASI : 2009/505-2009/425

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı  vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesi “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.”
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1,2 ve 4.maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların bu kanunun 4.maddesirnin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93.madde hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, şikayet tarihi itibari ile yürürlükte olduğundan somut olayda da uygulanması zorunludur. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir aylık ve ödenekler borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez.
    6.3.1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 sayılı yasa ile değişik İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de “ borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği” ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.)
    Somut olayda borçlu n, Emekli Sandığı"ndan almakta olduğu emekli maaşının 1/4"ü üzerine 30.10.2008 tarihinde haciz konulduktan sonra, adı geçenin 20.11.2008 tarihinde Eşme İcra Müdürlüğü"nün 2008/261 talimat sayılı dosyasından adresinde yapılan haciz işlemi sırasında emekli maaşından aylık 350,00TL. kesilmesine muvafakat ettiği,

      26.11.2008  tarihinde ise anılan muvafakat doğrultusunda icra dairesince maaşın 350,00TL.lik kısmı üzerine haciz uygulandığı anlaşılmıştır.
    5510 sayılı yasanın 93.maddesine 5838 sayılı Yasanın 32.maddesi ile eklenen, “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibarelerinin  yürürlük tarihi 28.02.2009 olup, bu tarih haciz ve muvafakat tarihinden sonra olduğundan olayda uygulama imkanı bulunmamaktadır.
    Bu durumda borçlunun emekli maaşının haczine  muvafakatı, maaşının 1/4"ü yönünden( 350,00TL. yi aşmamak koşulu ile) hacizden sonra olup geçerli ise de bu miktarı aşan kısım için  maaşına haciz uygulanmadan önce olduğundan  geçerli değildir.
    O halde, mahkemece borçlunun şikayetin kısmen kabulü ile Uşak 3.İcra Müdürlüğü"nün 2008/521 esas sayılı takip dosyasından emekli maaşına konulan haczin 1/4"ü aşan kısım yönünden  kaldırılması yerine haczin tamamen kaldırılması isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı  vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi