Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/22878
Karar No: 2010/4624
Karar Tarihi: 02.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/22878 Esas 2010/4624 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/22878 E.  ,  2010/4624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/07/2009
    NUMARASI : 2009/512-2009/757

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı lehdar tarafından, borçlu keşideci aleyhinde bedeli; rakamla “250.000 YTL”, yazı ile “ ikiyüzelli YTL” olarak gösterilen çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmıştır. Mahkemece, TTK "nun 730.maddesi atfıyla aynı yasanın 588/1.maddesi gereğince; yazıyla belirlenen miktar nazara alınarak, fazla talep edilen kısım iptal edilmiş ve esasa girilmediğinden bahisle borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    İİK’nun 169/a-6.maddesi, borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20" sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir.
    Bononun yazı ile gösterilen miktar kısmı ile rakamla belirtilen miktarın farklı olması nedeniyle yazıya itibar edilerek fazla kısmın iptali talebi borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabul edildiği görülmektedir. Bonoda lehdar konumunda olan alacaklının kötü niyetli veya en azından ağır kusurlu bulunduğu sonucuna varılmalıdır.
    O halde, mahkemece borçlu isteminin de bulunması karşısında itirazın kabul edilen kısmı üzerinden alacaklının tazminatla sorumlu tutulması gerekirken, tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.03.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    Takip borçlusu Danışmanlık Hizm.Ltd.Şti. vekili itiraz dilekçesinde (Takip dayanağı çekin metninde yazıyla “ikiyüz elli YTL” yazıyor olmasına rağmen 250.000,00 YTL alacak için takip yapılması yasaya ve hukuka aykırıdır… Müvekkilin borçlu olduğu tutar 250.00,00 YTL değil 250,00 TL’dir. Müvekkil aleyhine yapılan takibin 250,00 TL tutarındaki kısımdan fazlasının iptali gerekeceğinden itiraz yoluna başvuruyorum…) şeklindeki beyanları
    .
    ile açıkça borca itiraz etmiş olup, borca itirazla ilgili bu inceleme işin esasına yöneliktir. İcra mahkemesinin aksi yöndeki kabulünü çoğunluk görüşü gibi isabetsiz buluyorum.
    Ancak, İİK’nun 169/a-6.maddesine göre itirazın kabulü halinde alacaklı aleyhine inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibi yapmakta kötüniyetli veya ağır kusurlu olması da gerekir. Somut olayda alacaklının senedi tahrif ederek fazla miktar üzerinden takip yaptığı bu nedenle kötüniyetli olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Ayrıca alacaklının senedin düzenlenmesi sırasında özen göstermemekle kusurlu davranmış olduğu kabul edilebilir ise de inkar tazminatına mahkum olabilmesi için aslolan takip yapmakta ağır kusurlu olmasıdır. Çek üzerinde yazılı değerlerden biri olan ve kendisince doğru bilinen 250.000 YTL miktar için takip yapan borçlunun ağır kusurlu olduğu da kabul edilemez. Anılan gerekçe ile tazminat talebinin reddi gerekeceğinden sonucu doğru mahkeme kararın onanması düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    İİK’nun 169/a-6.maddesine göre “Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere… tazminata mahkum edilir.”
    Somut olayda borçlu tarafça, takip dayanağı çekin metninde yazıyla “İkiyüz elli YTL” yazılı olmasına rağmen 250.000,00 YTL alacak için takip yapılmasının yasaya ve hukuka aykırı olduğu, TTK’nun 588.maddesinin “Poliçe bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur” şeklindeki açık düzenlemesi gereğince, bu çekten dolayı borçlu olunan tutarın 250.000,00 YTL değil, 250,00 YTL olduğu ileri sürülmüş ve bu nedenle takibin 250,00 YTL dışındaki kısmı için iptali talep edilmiştir.
    Görüldüğü üzere dilekçede, borcun kaynağı ve hangi nedenle 250,00 YTL borçlu olunduğu konusunda hiçbir beyan yada iddiaya yer verilmemiş, sadece takibe konu çek üzerindeki şekli olgudan (farklılıktan), daha açık anlatımla, çekin rakamla yazılan bedeli ile yazıyla yazılan bedeli arasındaki farklılıktan söz edilerek ve TTK’nun 588.maddesine dayanılarak takibin 250,00 YTL üzerindeki kısmının iptali istenmiş, yerel mahkemece de talep doğrultusunda itirazın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda itirazın esasa ilişkin nedenlerle kabulünden söz edilemez.
    Diğer taraftan, borçludan 250.000,00 YTL alacağı olduğuna inanan alacaklının, çek bedelinin rakamla 250.000,00 YTL olduğunu görerek, çeki bu miktar üzerinden takibe koymasında kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğunu kabul etmek de mümkün değildir.
    Tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin, davacı borçlunun tazminat talebinin reddine ilişkin kararı yerinde olup, kararın onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi