23. Hukuk Dairesi 2012/6398 E. , 2013/211 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar Arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, taşıyıcılığı bilfiil meslek edinmiş olduğunu kanıtlayan belgeleri ibraz ve tahditli ... plakalı araç bulundurma koşulunu yerine getirmediği gerekçesiyle, davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.03.2011 tarih ve 11 sayılı kararıyla üyelikten ihraç edildiğini, oysaki müvekkilinin birinci ihtarda verilen mühlet içerisinde bu eksiklikleri tamamladığını, bu nedenle alınan kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ...Kaymakamlığı İlçe Trafik Komisyonu ve ... İl Trafik Komisyonunca müvekkili kooperatife 41 adet tahditli plaka verildiğini ve tahditli plakaların hepsinin "J" plaka olarak araç sahiplerinin isimleri ile birlikte belirlendiğini, araç plakasının "J" olması ile kooperatif anasözleşmesi"nin 10. maddesinde yer alan taşıyıcılığı bilfiil meslek edinmiş olma koşulunun sıkı sıkıya irtibat halinde olduğunu, davacının verilen uygun süre içerisinde bu eksikliği gidermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; kooperatif yönetim kurulunun çektiği birinci ihtarın ardından, davacının ihtarda belirtilen eksiklikleri yerine getirdiği, buna rağmen verilen ihraç kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re"sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. Gerçekten de, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. İlk ihraç kararına ilişkin hüküm kesinleşmeden, sonraki ihraç kararına ilişkin davanın esasına girilemez. İkinci dava birinci davayı beklemelidir. Zira, ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği gün itibariyle hüküm ifade edeceğinden ve ikinci ihraç kararının verildiği tarihte bir ortaklık söz konusu olmayacağından, böyle bir kişinin ihracı da esasen mümkün olmayacak ve ikinci davanın aktif husumet yönünden reddi gerekecek; o davanın kabul ile sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde, bu dava için davacının
aktif dava ehliyetinin varlığı söz konusu olacağından, yargılamaya devam edilerek bu dava konusu ihraç kararının yasaya uygun olup olmadığı incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekecektir. Ne var ki somut olayda, 08.06.2006 tarihli ilk ihraç kararının iptaline ilişkin ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/547 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve karar yapılan temyiz incelemesi sonucunda onanarak kesinleşmiş olduğundan, sonraki ihraç kararının iptaline ilişkin işbu dava yönünden aktif dava ehliyeti sağlanmış olup, ilk davanın sonucunun beklenilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.