13. Hukuk Dairesi 2014/783 E. , 2014/7832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, alacağı dairenin satışı konusunda düzenlenen ön sözleşmenin 1.maddesi uyarınca dairenin iskan ruhsatı alımı,ruhsat yenilenmesi,yapı denetim raporu,sağlık ocağı raporu, vergi dairesi ilişik kesme işi,inşaat sigortası açma işi,fenni mesul ücretleri, tapu alım satım harcı ve takip işleri ücreti toplamı olarak davalıya 4.500,00 TL ödediğini, davalının sözleşmede belirtilen işlerden hiçbirini yerine getirmediği gibi işlerin uzamasını bahane ederek paranın iadesine ilişkin sürekli kendisini oyaladığını,bunun üzerine ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/4344 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamı ve %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm,davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından 2014/783-7832
tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kurallar ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde alacağın yargılamayı gerektirdiği ve borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda hükmedilen alacağın likit olduğundan söz etmek mümkün değildir.Böyle olunca % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden HMUK"un 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının tüm,davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “ Kabul edilen asıl alacağın % 40"ı olan 870,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” cümlesinin hükümden çıkarılmasına,yerine “ Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.