11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4567 Karar No: 2020/2052 Karar Tarihi: 03.03.2020
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4567 Esas 2020/2052 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm giydiği ancak suç tarihindeki zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle bu kısmın bozulması ve dolandırıcılık suçundan hüküm giydiği diğer kısmının da miktar ile ilgili iki rapor arasındaki çelişki nedeniyle bozulmasıyla sonuçlanmıştır. Kararda detaylı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1e, 67/4 ve 158/1d-e maddelerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8 maddesine, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1 maddesine ve 1412 sayılı CMUK'nun 321 maddesine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi 2018/4567 E. , 2020/2052 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik, sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ; Suça konu senet örneğinin incelenmesinde bononun zorunlu unsurlarından olan düzenleme yerinin bulunmadığı ve bu şekliyle kambiyo senedi vasfını haiz olmayıp özel belge niteliğinde olduğu ve özel belgede sahtecilik suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, II- Dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik, sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ; 1- Sanığın suça konu 19.04.2005 tarihli ve 12.700 YTL bedelli bono üzerinde tahrifat yaparak senedi Ağrı İcra Müdürlüğü’nün 2005/866 Esas dosyası ile takibe koymak suretiyle kamu kurumunu aracı kullanarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu bono üzerinde yapılan incelemede 29.11.2005 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporunda senet üzerinde miktar kısmındaki “1” rakamı ve “on” yazılarının sonradan eklendiğinin belirtilmesine karşın, 31.01.2006 tarihli Jandarma Kriminal Raporunda senedin miktar kısmının yazıyla yapılan kısmında tahrifat veya ekleme bulunmadığı, miktar kısmının rakamla yazılan bölümünde “1” rakamının farklılık göstermekle birlikte aynı mürekkepli kalemle yazıldığının bildirilmesi karşısında; dosyada bulunan ve birbiri ile zıt tespitler içeren iki rapordan hangisine neden üstünlük tanındığının gerekçeli kararda tartışılması, ceza yargılamasının amacının hiçbir duraksamaya ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde maddi gerçeğin saptanması olduğu dikkate alınarak, gerektiğinde 29.11.2005 ve 31.01.2006 tarihli raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi bakımından içlerinde grafoloji uzmanı da bulunan resmi bir kurum veya kuruluştan rapor alınarak çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a) Gerekçeli kararda TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarını aracı kullanarak dolandırıcılık suçundan hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın hüküm fıkrasında TCK’nin 158/1-e maddesi gereğince hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.