9. Hukuk Dairesi 2014/349 E. , 2015/14691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.11.2011 tarihinde ""işletme içerisine şahsi telefon ile girmek ve kullanmak yasaktır"" uyarısına uymadıkları gerekçesi ile işveren tarafından tutulan asılsız tutanaklarla iş akdinin tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, davalı işyerinde bu tür bir yasağın söz konusu olmadığı gibi davacının iş akdinin feshedileceğinin bildirildiği 29 Ekim 2012 tarihi itibarıyla davacının işyerinde çalışmakta olduğunu, tutanakların gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, işveren şirketin 14.06.2012 tarihi itibariyle işyerinde cep telefonu ile konuşulmasının her an iş kazalarına sebebiyet verebileceği gerekçesi ile yasakladığını, yasak ilanının işyeri ilan tahtalarına asıldığını, davacının 30.10.2012 günü işetmeye cep telefonu ile girmek istediğini, güvenlik görevlisinin ikaz etmesine rağmen ısrar ettiğini, bu durumun güvenlik görevlisince idareye bildirildiğini, idare tarafından cep telefonunu bırakıp çalışabileceği, aksi takdirde içeri alınmayacağının kendisine söylendiğini, davacının yanında bulunan ... ve ..."ın desteği ile içeri cep telefonu ile girmek için ısrar ettiğini, bir süre tartışma çıktığını, davacının cep telefonunu güvenliğe bırakmaması ve amirlerine karşı gelmesi üzerine davacının iş akdine iş güvenliği tedbirlerine, işverenin emir ve talimatlarına uymaması, amirlerine karşı gelmesi sebepleri ile 30.10.2012 günü haklı nedenle son verildiğini, ancak 30.10.2012 tarihinde davacının işyerinde fiili çalışması olmadığından son fiili çalışma günü olan 29.10.2012 tarihi itibariyle işlem yapıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından takdiri indirim yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.).
Somut olayda, her ne kadar günlük 12 saat çalışıldığı hususu davalı işverenin kabulünde ise de, çalışma gün ve saatlerini gösteren, davacının imzasını içeren puantaj kayıtları dosyada bulunmadığından, hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle çalışılmayan günlerin olması kaçınılmaz olup, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından makul oranda takdiri indirim uygulanmaması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.