9. Hukuk Dairesi 2015/5279 E. , 2015/14596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, uzun yıllardır kilit noktalarında görev yapan yöneticilerin eylem birliği içinde gerçekleştirmiş olduğu usulsüzlükler neticesinde müvekkil şirketin sistematik şekilde zarara uğratıldığını, söz konusu yöneticilerin eylem birliği nedeniyle tüm eylemlerin örtbas edildiğini ve şirketin mutat denetimlerinin de böylelikle etkisizleştirilmiş olduğunu, genel olarak işverenin menfaatlerine zarar vermekten kaçınma yükümlülüğü, iş ve iş yerine ilişkin bilgi verme yükümlülüğü ve menfaat sağlama yasağına aykırı hareket etmiş olduklarının ortada olduğunu, şirketin davacıdan beklediği asli beklentinin sadakat, işveren menfaatlerine zarar vermekten kaçınma ve bilgi verme yükümlülüğü iken ne yazıkkı davacının bu asli vazifesini yerine getirmediğini, her ne kadar davacı genel müdür ve mali işler direktörlüğünün bilgi ve onayları doğrultusunda hareket ettiğini iddia etmekte ise de, gerek şirket yönetim kuruluna ve gerekse şirket genel müdürüne dava konusu eylemlere yönelik hiçbir yazılı şikayet ve uyarısının bulunmadığını, , davacı ve diğer yöneticilerin savunmalarının dayanağının " genel müdür biliyordu ve adeta günah keçisi seçilen tek başına ... yapmış "söylemlerinin oluştuğunu, hukuken temel prensibin "konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle yerine getirilemez ve yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz " olduğunu, feshe konu eylemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin feshedilmesi ile ilgili isnat edilen işlemlerin tamamının şirketin yabancı sermayeli olması, yönetim kurulunda yabancı yöneticilerin bulunması, şirketin sektörü itibariyle çok büyük bütçelerle harcamalar yapması ve belli bir bürokrasiye sahip olması dikkate alındığında davacının iddia edilen işlemlerden dolayı tek başına ağır kusuru, ihmali ve sorumluluğu olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı muhasebe müdürü olarak çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi de şirkette vuku bulan bir takım usulsüz ve suç teşkil eden olayların gerek içinde yer alarak gerekse de görevi gereği haberdar olmasına rağmen ilgili makamları haberdar etmemesi ve şirkete bağlılık ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeni ile 4857 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince haklı nedenle feshedilmiştir.
Mahkmece her ne kadar davacının iddia edilen işlemlerden dolayı tek başına ağır kusuru, ihmali ve sorumluluğu olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluğa yol açtığı, davalı işveren ile davacı arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı, davalının davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, feshin bu nedenle geçerli nitelik taşıdığı anlaşılmakla davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 2.630.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 16.04.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.