13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/29545 Karar No: 2014/14763
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/29545 Esas 2014/14763 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/29545 E. , 2014/14763 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, davalının avukatı olarak dava ve icra dosyalarını takip ettiğini, karşı tarafla sulh olduğunu ve vekalet ücretinin ödenmediği gibi, haksız olarak azlettiğini, Tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 25.199 Tl. Asıl ve 1020,56 TL. Faiz olmak üzere devamına, icra inkar tazminatı ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3-İİK.nun 67/2. maddesi hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan alacağının mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir.Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması da gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenebilmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi mümkün nitelikte bulunması yeterli olup, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu 2013/29545-14763 olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İcra İnkar tazminatı aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Açıklanan yasal kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde , icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm kısmındaki 2. Bendinin silinerek yerine " asıl alacak 25.199 TL. Üzerinden % 40 icra-inkar tazminatın davalıdan tahsiline" söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,290,94 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.