12. Ceza Dairesi 2020/10527 E. , 2021/2006 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Karar Tarihi : 17/12/2019
Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27.05.2019 tarihli ve 2019/1096 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 17.12.2019 tarihli ve 2019/6682 değişik iş sayılı kararını kapsayan onaylı dosya sureti incelendi.
Dosya aslının, diğer sanıklar yönünden Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/361 esasına kayden yargılamanın derdest olması sebebiyle mahallinde bulunmakla, onaylı sûret üzerinden yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Her ne kadar Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin beyanında iş yerinin kendisine ait olduğunu ancak diğer işlerinden dolayı burayla ilgilenemediğini, söz konusu iş yerinin iş ve işlemleri hakkında dava açılan diğer şüpheli ... tarafından yerine getirildiğini, evraklarda imzasının olmamasının da kendisini doğrulayacağını söylemesi üzerine hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; somut olayda, şüphelinin ilgili iş yerinin sahibi olduğunu ve diğer işlerinden dolayı burasıyla ilgilenemediğini beyan etmesi karşısında, doğruluğunun tespiti açısından ilgili iş yerinin şirket veya adi bir işletme olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre ruhsat ve benzeri belgelerin ilgili yerlerden yazı yazılmak suretiyle istendikten sonra, şüphelinin iş yerinin sahibi olması halinde yetki devri yapıp yapmadığı konusunda her türlü delil araştırıldıktan sonra şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 12.10.2020 tarihli ve 94660652-105-06-11504-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2020 tarihli ve 2020/91874 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosyada; şikayetçi ... vekilince verilen 09.04.2019 tarihli şikayet dilekçesi üzerine başlatılan adli soruşturma sonunda, şüpheli ...in sahibi olduğu işletmede, işletme müdürü Mehmet ile yapılan sözleşme çerçevesinde, 17.06.2018 tarihinde gerçekleşen düğün merasimindeki mağdurlar ... ve ... çiftine ait görüntülerin, işletmede kameraman olarak çalışan... tarafından, işletme müdürünün bilgisi dahilinde, www.....com isimli internet sitesinde, mağdurların rızası olmaksızın yayımlandığı iddiasıyla işletme müdürü ve kameraman hakkında TCK’nın 136/1. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kamu davaları açılmasına rağmen işletmenin sahibi olan şüpheli Temel hakkında adı geçen şüphelinin söz konusu işletmenin tüm iş ve işlemlerinin işletme müdürünün sorumluluğunda yerine getirildiğine ve şikayete konu olayla ilgili dosyaya sunulan evraklarda da imzasının bulunmadığına dair savunmasının aksine herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Şüpheli ...in sahibi olduğunu beyan ettiği işletmenin hukuki statüsü ile adı geçen şüpheli tarafından işletmedeki iş ve işlemler için yetki devri yapılıp yapılmadığı araştırılıp, şüpheli ...in mağdurlara ait görüntülerin www.....com isimli internet sitesinde yayımlanmasına iştirak edip etmediğine dair tüm deliller toplandıktan sonra, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmaya dayalı olarak Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.05.2019 tarihli ve 2019/1096 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşıldığından, anılan karara karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 17.12.2019 tarihli ve 2019/6682 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 17.12.2019 tarihli ve 2019/6682 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.