4. Ceza Dairesi 2014/54689 E. , 2019/5904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, yaralama, hakaret, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Temyiz edilebilirlik koşulları yönünden yapılan incelemede;
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hakaret ve yaralama eylemi ile sanık ... hakkında mala zarar verme eylemlerinden verilen kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu,
2-Müşteki ..."in, sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; müştekinin katılma talebinin olmadığı anlaşılmakla sanıkların eylemleri dolayısıyla katılan sıfatı olmadığı için hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve müşteki ..."in TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suç tarihi itibarıyla onbeş bitirmiş, onsekiz yaşını tamamlamayan suça sürüklenen çocuk hakkında, zamanaşımının son kesme nedeni olan mahkumiyet kararının verildiği 18.07.2013 tarihine göre, TCK’nın 66/1-e, 2 ve 67. maddelerinde öngörülen beş yıl dört aylık dava zamanaşımının temyiz süreci içinde gerçekleştiği,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
C-Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama eylemlerinden kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlerin temyizine gelince,
Sanıkların yaralama eylemlerinin meşru savunma kapsamında kaldığı kabul edilmesine karşın, TCK"nın 25/1 ve CMK’nın 223/2-d maddeleri gereğince beraat yerine ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, karardan "ceza verilmesine yer olmadığına" ibaresi çıkarılarak yerine TCK"nın 25/1 ve CMK"nın 223/2-d maddeleri uyarınca "sanıkların beraatine" ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
D-Sanık ... hakkında tehdit ve yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, yaralama suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.