15. Ceza Dairesi 2015/8973 E. , 2018/5664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK"nın 158/1-f, 52/2, 52/4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın yokluğunda verilen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin 17/04/2009 tarihli hükmün kesinleştirilip infaza verilmesinin ardından sanığın yurtdışında olduğunun tespit edilmesi ile kırmızı bültene alınması ile sanığın Almanya"da yakalanması üzerine iadesine karar verilebilmesi için, mahkemenin 31/12/2013 tarih ve 2007/207 E- 2009/14 K sayılı ek kararı ile “SİDAS"a Ek 2 Nolu Protokolün onaylanmasına ilişkin 3732 sayılı Kanunun 3.maddesi ve Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesine Ek 2. Protokol"ün 3. maddesi gereğince "duruşma açılarak ilgilinin yeniden yargılanacağına, adı geçenin bu duruşmaya davet edilerek kendisini savunma ve müdafi ile temsil ettirme haklarının tanınacağına hususlarında garanti verilmesine" dair karar verilmesi ile tekrar duruşma açılarak 24/03/2015 tarihli ek karar ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen 17/04/2009 tarihli ilk hükmün, sanığın başka adresinin tespit edilememesi üzerine, sanığın savunmasında bildirdiği “... mah. sk. No:20 Adana” adresi yerine “... mah. sk. No:16 Adana” adresine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre 30/05/2009 tarihinde yapılan tebliğin yanlış adrese yapılmış olması nedeniyle mahkemenin ilk hükme karşı yapmış olduğu 10/06/2009 tarihli kesinleştirme işleminin usulüne uygun olmaması nedeniyle sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihininin suça konu çekin ibraz tarihi olan 12/06/2006 tarihi olmasına rağmen, hükümde 06/07/2006 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanığın, şikayetçi ..."dan çiçek ve sepet ürünleri alarak ödemeyi suça konu Vakıfbank"a ait, keşidecisi r olan, 10/06/2006 tarihli, 5.500 TL bedelli çek ile yaptığı, çekin bankaya ibrazında karşılıksız olduğunun anlaşılması üzerine yürütülen soruşturmada, çek hesabının sahte olarak açılan bir hesap olduğunun anlaşılması ile sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
12/06/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, tekerrüre esas alınan sabıkada yer alan karşılıksız çek keşide etme suçunun, 6273 sayılı Kanun ile suç olmaktan çıkartılarak idari yaptırıma dönüştürülmüş olması nedeniyle silinme koşullarının oluştuğu dikkate alınarak, tekerrüre esas alınmayacağı ve sanığın tekerrüre esas başka sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi gereğince sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.