Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7801
Karar No: 2013/6538
Karar Tarihi: 09.04.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/7801 Esas 2013/6538 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisi savcı iken davalı kaymakamın hakkında idari para cezası düzenlettiğini ve daha sonra cezayı iptal ettiğini iddia ederek uğradığı manevi zararların tazminini talep etmiştir. Yerel mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davalının eyleminin kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi nedeniyle ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturduğunu ve sorumluluğun kamu kurumunda olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- T.C. Anayasası 40/III
- T.C. Anayasası 129/V
- 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi
4. Hukuk Dairesi         2012/7801 E.  ,  2013/6538 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kendisinin savcı olduğunu davalı kaymakamın adliyede Adalet Müfettişi tarafından teftiş yürütüldüğü dönemde, kötü not alması için hakkında idari para cezası düzenlettiğini, sonra buna yetkisi olmadığını öğrenince cezayı iptal edip Ağır Ceza Mahkemesine bildirdiğini adliye personeli nezdinde küçük düştüğünü beyanla uğradığı manevi zararların davalıdan tazminini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kururmunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13,...2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Davaya konu olayda; davalının ilçe kaymakamı olduğu ve eylemini bu görev sırasında gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı yasalar kapsamında idarece kendisine verilen bir hizmeti yürütürken sözkonusu eylem ve işlemleri gerçekleştirdiğinden, yukarıda açıklandığı üzere davanın taraf sıfatı yokluğundan reddedilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA. Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan bu nedenlerle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 09/04/2013



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi