Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9433
Karar No: 2018/5572
Karar Tarihi: 13.09.2018

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9433 Esas 2018/5572 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/9433 E.  ,  2018/5572 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-TCK"nun 158/1-d, 35/2, 52/2-4 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- TCK"nun 204/1 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet.

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Sanığın, borçlusu katılan lehtarı soruşturma aşamasında hakkında tefrik kararı verilen Sedat Taşa olan 06/09/2010 tanzim tarih ve 1.500.000,00 TL bedelli kambiyo senedi vasfındaki senedi sahte olarak tanzim ettiği, daha sonra suça konu senedi kamu kurumu niteliğindeki icra müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle Denizli 1.İcra Müdürlüğü"nün 2011/2972 esas sayılı takip dosyası üzerinden icraya koyduğu, ödeme emrini alan katılanın avukatı aracılığıyla süresi içerisinde senetteki borca ve imzaya karşı itirazda bulunduğu, bunun üzerine sanığın icra takip dosyasına dilekçe vererek feragatta bulunduğu, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
    Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan beyanları, ekspertiz raporu ve ile tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemece verilen mahkumiyet kabul hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın savunmasında beyan ettiği Orhan Özölçer isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgileri konusunda sanık tarafından herhangi bir bilgi verilmemiş olması, suça konu senette lehtar olarak gözüken Sedat Taşa isimli şahsa yapılan her türlü aramalara rağmen bulunamadığından soruşturma aşamasında tefrik kararı verilmiş olması göz önüne alındığında, söz konusu şahısların dinlenmesinin sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;


    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden, sanığın sabıkasız oluşu, şahsi ve sosyal durumu, icra takibinden vazgeçmesi ve zararın bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde yetersiz gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılması ve 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis ve adli para cezalarının alt sınırdan çok fazla ayrılarak tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi