17. Hukuk Dairesi 2014/16795 E. , 2017/983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların anneleri İpek ile babaları ..."un 10/09/2010 tarihinde içinde yolcu olarak bulundukları davalı ... Sigorta tarafından sigortalı araç ile davalı ... tarafından sigortalı aracın karıştıkları kaza sonucu öldüklerini, davacıların babası ..."un köy korucusu olduğu ve aynı zamanda ziraat işleri ile uğraştığını, sigorta şirketlerine müracaat edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak şimdilik her bir davacı için 10.000 TL tazminatın ve daha sonra tespit edilecek miktarın kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 20.06.2013 tarihli dilekçe ile talebini toplamda 77.833 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını ve aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapılmasını talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; uzman bilirkişilerden rapor alınarak gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 14/05/2013 havale tarihli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile baba ... Şahan"ın vefatı nedeniyle; ... için 3.510,88 TL, ... için 5.873,56 TL, ... için 6.698,57 TL, ... için 9.861,55 TL"nin dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, anne İpek Şahan"ın vefatı nedeniyle; ... için 3.510,88 TL, ... için 5.873,56 TL, ... için 6.698,57 TL, ... için 9.861,55 TL"nin dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıların zararının hesaplanmasına ilişkin aldırılan raporda davacıların destek zararları müteveffanın aylık asgari ücret düzeyinde geliri olduğu kabul edilerek hesaplanmıştır.
Müteveffa ... Şahan’ın kazanç durumu tespit edilirken; 01.10.2010 tarihli 12/189 numaralı çiftçilik belgesinin bulunduğu, 28.02.2012 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırma raporuna göre köyde tarlasını ekemeyen şahıslar ile yarıcı olarak anlaşarak gelir sağladığı, pancar, buğday ve arpa ektiği, boş zamanlarında inşaatlarda sıva yaparak gelir elde ettiği belirtilmiştir. Müteveffa köy korucusu olarak çalışmakta, aynı zamanda da dosya kapsamındaki ekonomik ve sosyal durum araştırma raporu ve çiftçilik belgesine göre tarla ve inşaat işleriyle uğraştığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece müteveffanın zirai gelirdeki katkısı, inşaat işi ve köy koruculuğu çalışmaları değerlendirildiğinde asgari ücretin üzerinde kazanç elde edilip edilmeyeceği değerlendirilmeden destekten yoksun kalma tazminatına dair hükmünde asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamayı esas alması ve tespit edilen hesap üzerinden karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-2918 sayılı KTK."nun 99/1. maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2. maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme
yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp, yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrütünden söz edilemez. Eğer başvuru yoksa dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar vekilinin davadan önce davalılar sigorta şirketlerine başvurusu olup olmadığı araştırılarak tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren davalıların faizle sorumlu tutulması gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.