15. Ceza Dairesi 2016/3273 E. , 2018/5458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ..., ..., ...
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma,tebligat kanununa aykırılık, çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve üye olma, avukatlık görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d, 52/2-4, 53, 204/1, 43/1, 53, 7201 sayılı kanun 55/2, 5237 sayılı TCK’nın 43/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet; Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 257/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet; Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 257/1, 62, 53, CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması; Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan Beraat; Sanık ... hakkında çıkar amaçlı örgüt kurma ve üye olma,sahtecilik ve avukatlık görevini kötüye kullanma suçlarından Beraat
Dolandırıcılık, sahtecilik ve tebligat kanununa aykırılık suçlarından sanıklar ..., ... ve ...’nın mahkumiyetine; görevi kötüye kullanma suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine; görevi kötüye
kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ...’nun, resmi belgede sahtecilik, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve üye olmak ve avukatlık görevini kötüye kullanma suçlarından sanık ...’ın beraatine ilişkin hükümler ve görevi kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanması geri bırakılması kararı, sanık ... müdafii,sanıklar ..., ..., ... ve katılanlar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davada karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1)Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2)Sanık ... hakkında çıkar amaçlı örgüt kurma ve üye olma suçundan beraatine ilişkin hükme ilişkin katılanlar vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.02.2013 tarih ve 6-1490/59 sayılı kararında açıklandığı üzere, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç örgütüne yardım etme suçları kamunun güvenliğine karşı işlenen suçlardan olup katılanların doğrudan zarar görmesi ve davaya katılması da mümkün olmadığı; bu suçlar yönünden usule aykırı olarak verilen katılma kararının da hukuken kararı temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından katılanlar vekillerinin temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik ve tebligat kanununa aykırılık suçlarından mahkumiyet; sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan beraatlerine ve sanık ... hakkında sahtecilik ve avukatlık görevini kötüye kullanma suçlarından beraatine dair hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ... ve ..."nın , Kayseri ili Melikgazi ilçesi Mahallesi Kayabaşı Mevki 1 pafta, 813 parsel, 13200 m2 yüz ölçümlü tarla sahibi 02.10.1976 yılında vefat eden adına 25.06.2000 tarihli ve ... isim ve imzalarıyla "Ben , Mahallesindeki arsamın, Mah. Cilt No:9, Sayfa No:812, Parsel No:813, adıma kayıtlı arsamı kooperatife vererek daire yaptıracağım, arsamdan çıkacak dairelerin 1/2 hissesinie vereceğim, bu ortaklığa karşılıkden nakten 140.000,00 Amerikan Doları aldım, kooperatif ile anlaşmamazlık durumundaden almış olduğum paranın tamamını elden ödeyeceğim 25/06/2000" yazılı sahte sözleşme tanzim ettikten sonra, sanki ... (Çilsal) yükümlülüklerini yerine getirmemiş gibi, sanık ..."in 140.000,00 Amerikan Dolarını tahsil için 04/02/2009 tarihinde Kayseri 5. İcra Müdürlüğü aracılığıyla sanık ...’in takip işlemlerini yürüttüğü 2009/1452 Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıp n adresi olarak önce "Mah. Yolu Cad. Salkım Söğütler Sok. No:133 Melikgazi Kayseri" adresinin belirtildiği, sanık posta memuru ... tarafından ödeme emrini içerir tebligat zarfı üzerine "Cad. 133 numara yoktur, muh. ismen tanınmıyor iade" ibaresinin yazılarak 12/02/2009 tarihinde tebligat zarfının bila tebliğ iade edildiği, bunun üzerine tebligat zarfı üzerine aynı adres fakat numara olarak 135 ibaresinin yazılıp tekrar ödeme emri gönderildiği, bu kez posta memuru sanık ... tarafından 19/02/2009 tarihinde kim oldukları tespit edilemeyen şahsa kimlik tespiti yapmadan "aynı çatı altında ikamet eden reşit oğlu tebliğ edildi" denilerek usulsüz tebliğ yapıldığı ve icra takibi sırasında posta memuru olan sanık ... tarafından aynı şekilde kimlik tespiti yapılmadan 2 adet tebligat yaptırılarak icra takibi kesinleştirip taşınmaza haciz koydurup icra kanalıyla satışa çıkarttırıp 03/08/2009 tarihli ihalede söz konusu taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı vekili sanık Av. ... "e ihale edildiği ve taşınmazın 04/08/2009 tarihinde sanıklar ...,... ve ...’nun çalıştığı Melikgazi Tapu Sicil Memurluğunda ... adına tapuda tescilinin yapıldığı, daha sonra sanık ..."in emlak işiyle uğraşan aracılığıyla bu taşınmazı satışa çıkarttığı, söz konusu taşınmazı tanıklar isimli şahıslara bir kısmı peşin, bir kısmı çek ve bir kısmı adına kayıtlı olan bir başka taşınmazla ödenmek suretiyle 09/11/2009 tarihinde devraldıkları iddia edilen olayda;sanıklar ...,... ve ...’nın eylemlerinin dolandırıcılık,sahtecilik ve tebligat kanununa aykırılık suçlarını,posta memuru olan sanık ...’ın kimlik tespiti yapmadan tebligat yapmasından dolayı eyleminin görevi kötüye kullanma suçlarını oluşturduğuna;icra takip işlerini yürütmekten ibaret eylemi olan sanık ... ve icra müdürlüğü yazılarına istinaden taşınmaz üzerine şerh koyup sanık ... adına tescil yapan tapu müdürlüğünde çalışan sanıklar ...,... ve ...’nun sanıklar ...,... ve ...’nın eylemlerine iştirak ettiklerine dair delil elde edilemediğine;sanık ...’in sanık ...’in avukatlığını 29/04/2009 tarihli vekaletname ile üstlendiği ve bu tarih itibari ile icra takibinin kesinleştiği ve avukat olan sanığın kesinleşmiş icra takibi sonucu işlemleri takip ettiği gözetilerek sanıklar ...,... ve ...’nın eylemlerine iştirak ettiği dair delil elde edilemediğine dair mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafii, sanıklar ..., ..., ...’ın sanıkların suçları işlemediklerine; katılanlar ..., ..., ..., ... vekilinin haklarında beraat kararı verilen sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.