9. Hukuk Dairesi 2014/2163 E. , 2015/13675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, resmi bayram ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2010-2012 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışmaları ödenmediği için 05.09.2012 günlü ihtarname ile İş Kanununun 24/II-e maddesine dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacının 1 Nisan 2010 tarihinden 10.09.2012 tarihine kadar çalıştığını, brüt maaşının 1.175 TL olduğunu, davacının haftada 4 gün, bazı haftalar 5 gün olmak üzere sabah 08.00-akşam 20.00, akşam 20.00-sabah 08.00 olmak üzere vardiyalı olarak 1 gündüz, 1 gece, 1 gündüz, 1 gece, bazı haftalar ise 1 gündüz, 2 gece, 1 gündüz, 1 gece olmak üzere her vardiyada 12 saat çalıştığını, dini bayramlarda ve bütün resmi bayram ve tatillerde çalıştığını, hiçbir zaman fazla mesai ücretini alamadığını, yıllık izin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, resmi bayram tatil alacağı, yıllık izin ve son aya ait ödenmeyen ücret alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 2010-2012 arasında müvekkili nezdinde ... olarak çalıştığını, iş akdini 05.09.2012 tarihli ihtarname ile tek taraflı ve haklı neden göstermeksizin davacının feshettiğini, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, aleyhe tanık beyanlarının kabul edilemez olduğunu, davacının çalıştığı sürece 1 gündüz, 1 gece, 1 gün izin, 1 gündüz, 1 gece, 2 gün izin şeklinde çalıştığını, ara dinlenmeler de çıkarıldığında fazla mesai alacağı oluşmadığını, resmi ve dini bayramlarda mesai ücretlerinin karşılığını alan davacının da şayet fazla mesai yapmışsa bu alacakların kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın ... bakımından kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve ücret alacağının tahsiline, genel tatil talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz on iki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda;
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve ilke kararı uyarınca 12 saatlik çalışmada 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi gerektiği düşünülmeden 1 saat ara dinlenmesi düşülerek yapılan hesaplamaya itibarla sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Giydirilmiş ücret hesabına esas alınan yemek ve yol ücretinin, işçinin gelmediği günler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının gözetilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.