MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararların niteliği ve suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Kesin hüküm niteliğindeki kararlara ilişkin lehe yasa değerlendirmesi yapılırken zamanaşımına ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 27/08/2008 tarih, 2008/1119 Esas, 2008/739 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında bakaya suçundan dolayı CMK"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 5 yıllık denetim süresinin öngörüldüğü, bu sürenin dolmuş olması nedeniyle sanığın durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, sanığın öngörülen 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işleyip işlemediğini tespit ettikten sonra CMK"nun 231/10. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunu takdir ve tayini yerine, talep ve yapılması gereken işlem hususunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.