15. Ceza Dairesi 2018/2800 E. , 2018/4903 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs etme suçundan sanık ..."nün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-d, 35/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 5.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarih ve 2013/667-2014/455 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2015 tarih ve 2015/145 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06.03.2018 gün ve 94660652-105-27-6389-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.03.2018 gün ve 2018/22442 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534-2013/15 sayılı kararı ile itiraz merciinin sadece şeklî olarak değil, hem maddi olay, hem de hukukî yönden inceleme yapabileceği yönündeki kararı nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
Dosya kapsamına göre, suça konu eylem nedeniyle Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2011 tarih ve 2010/53282 soruşturma, 2011/17049 karar sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar ile 12.10.2011 tarih ve 2011/36857-19571 sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, anılan kararlara karşı yapılan itirazların ise Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2011 tarih ve 2011/1435 değişik iş ile 23.12.2011 tarih ve 2011/1781 değişik iş sayılı kararları ile reddine karar verildiği, bahse konu kararların kesinleşmesini müteakip, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 13.05.2013 tarih ve 2013/437/4288 sayılı raporu ile Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 25.10.2011 tarih ve 2011/414370/158145 sayılı raporları sonucunda ortaya çıkan yeni delil nedeniyle Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2013 tarih ve 2013/36772 soruşturma, 2013/15990-1230 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiğinden bahisle kamu davası açılmış ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz" başlıklı 173/6. maddesinin karar tarihi itibariyle "İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan ağır ceza mahkemesinin bu hususta karar vermesine bağlıdır." ve "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" başlıklı 172/2. maddesinin ise yine karar tarihi itibarıyla, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklinde olduğu, dolayısıyla yeni delil varlığı halinde kamu davasının açılabilmesi için, Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararlara karşı yapılan itirazlar hakkında karar vermiş olan mahkemece bu hususta yeni bir karar verilmesinin gerektiğinin düzenlenmiş olması karşısında, itirazları
inceleyen mahkemece bir karar alınmaksızın açılan kamu davasının usulüne uygun olmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların kesinleşmelerine müteakip yeni delilin varlığı gerekçe gösterilerek itiraz merciinden izin alınmadan açılan iddianame sonucunda verilen kararın açık bir şekilde hukuka aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2015 tarih ve 2015/145 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.