15. Ceza Dairesi 2018/3340 E. , 2018/4899 K.
"İçtihat Metni"
Görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheliler ..., .... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30.01.2018 tarih ve 2017/75412 soruşturma, 2018/4043 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Konya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30.03.2018 tarih ve 2018/1820 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.05.2018 gün ve 94660652-105-42-6045-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.05.2018 gün ve 2018/40464 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1-Şüpheliler ... ve ....e isnat edilen görevi kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede;
Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 11/07/2017 tarihli ve 2014/9154 esas, 2017/3099 karar sayılı ilâmında yer alan, "Suç tarihinde ... İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olan sanığın, diğer sanıklarla birlikte 07/04/2011 tarihinde ... adlı işyerinde katılan ... ile tanık ... arasında meydana gelen adlî olayları Cumhuriyet Savcısına bildirmeyip herhangi bir adlî işlem de yapmayarak, tarafların birbirlerinden şikayetçi olmadıklarına dair tutanak düzenlemek suretiyle karakoldan göndermeleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eyleminin TCK"nın 279/2. maddesinde düzenlenen ve görevi kötüye kullanma suçunun özel şekli niteliğindeki kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu oluşturacağı gözetilmeden...." şeklindeki açıklamalara nazaran, dosya kapsamına göre, müşteki ..."ın aracını tamir etmesi için iş yeri yetkilisi şüpheli Abdullah Şimşek"e teslim etmesi sonrasında aracının parçalandığını, bazı parçalarının şüpheli tarafından alındığını ve aracın kendisine bazı parçaları eksik ve kaportasına zarar verilmiş halde teslim edildiğini iddia ettiği somut olayda, şüpheli polis memurları tarafından düzenlenen 26.12.2017 tarihli tutanaktan da anlaşıldığı üzere, 26.12.2017 tarihinde saat 17:30 sıralarında müştekinin aracının söz konusu yerde parçalandığını polise ihbar etmesi üzerine olay yerine intikal eden polis memuru şüpheliler tarafından, müştekinin aracının rızası hilafına parçalandığından ve aracın bazı parçalarının eksik olduğundan bahisle şikâyetçi olmasına rağmen herhangi bir yasal işlem yapmayarak müştekinin polis merkezine giderek müracaatta bulunabileceğine ilişkin bahse konu tutanağın tutulduğunun anlaşılması karşısında, şüphelilerin üzerlerine atılı bulunan suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının, delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeden,
2- Şüpheli ...."e isnat edilen güveni kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede;
Müştekinin alınan beyanında tamir için şüpheliye bıraktığı aracının dört lastiğinin ve diğer bazı parçalarının eksik olduğunu, kaportasına zarar verilmiş olduğunu beyan etmesi ve 26.12.2017 tarihli şüpheli polis memurları tarafından düzenlenen tutanakta da aracın dört lastiğinin şüpheli ...in aracına takılarak kullanıldığının belirtilmesi karşısında şüphelinin üzerine atılı bulunan suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının, delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeden,
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Konya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30.03.2018 tarih ve 2018/1820 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.