15. Ceza Dairesi 2018/3335 E. , 2018/4895 K.
"İçtihat Metni"
İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 257/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, mağdur derneğin zararının denetim süresinde aylık taksitler halinde ödenmesi halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/610-2015/810 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 17.06.2016 tarihinde işlediği hakaret suçu nedeniyle Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan ihbar üzerine hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ve sonuç ceza olarak sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarih ve 2017/486-802 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.05.2018 gün ve 94660652-105-35-2576-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.05.2018 gün ve 2018/40451 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün aynı şekilde açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı ve sanığın aleyhine olacak şekilde suç vasfının değiştirilmesinde,
2-Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın deneme süresi içerisinde kasten bir suç işlemesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi gereğince aynen açıklanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında TCK’nın 257/2. maddesinden ceza verildiği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde yeni suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklanırken suç vasfında değişiklik yapılarak aynı kanunun 155/2. maddesi gereğince hüküm kurulması ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olup, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi nedeniyle; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu gerekçeyle yerinde görüldüğünden, Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 07.11.2017 tarih ve 2017/486-802 sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre ve aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
08.10.2015 tarihinde verilen, 2014/610-2015/810 sayılı kararının açıklanmasına,
Sanığın sabit olan dernekler kanununun yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilecek ücreti ile her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar genel kurul tarafından tespit olunur hükmüne aykırı olarak genel kurulda her hangi bir karar alınmadan, 2012, 2013, 2014 yıllarında toplam 8500 TL gider pusulası ile izah belirtilmeden ücret almak fiiline uyan 5237 sayılı TCK’nın 257/2. maddesi gereğince gerekçede açıklanan suçun işleniş biçimi, neticesi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, sanığın amacı ve saiki ile cezanın amacının gerçekleşmesinin sağlanması birlikte değerlendirilerek takdiren 3 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sebepleri gerçekleşmediğinden TCK’nın 21, 22, 35, 39, 43, 29 maddeleri ve başkaca kanuni veya takdiri artırım ya da indirime yer olmadığına,
Sanığın geçmişi, suçtan sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurularak cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 2 Ay 15 Gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi yoluyla 50/1. maddesinin (d) bendi uyarınca seçenek yaptırımlardan “Kahvehanelere gitmekten yasaklanma” tedbirine çevrilmesi uygun görüldüğünden, ”Sanığın 1 ay 7 gün süreyle kahvehanelere gitmekten yasaklanmasına”, yasal zorunluluk nedeniyle aynı kanunun 53. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, hükmün bu şekilde infazına, diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, dosyanın mahallinde iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.