MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İmar kirliliğine neden olma, mühür bozma
HÜKÜMLER : Düşme, mahkumiyet


KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Çınar Mahallesindeki yapılar için mühür bozma suçundan doğrudan verilen 3000 TL adli para cezasına yönelik sanık ...’in temyiz istemi hakkında Mahkemece temyiz isteminin reddine dair ek karar verildiği, bu ek kararın sanığa tebliğ edildiği ancak, sanık tarafından ek kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, temyiz kapsamının sanık hakkında Çınar Mahallesindeki yapılar için imar kirliliğine neden olma suçundan verilen düşme kararı, Kaleyaka Mahallesindeki yapılar için mühür bozma ve imar kirliliğine neden olma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; dosya görüşüldü:
1- Çınar Mahallesindeki yapılar için mühür bozma suçundan sanığa doğrudan tayin olunan adli para cezasının miktarına göre, hükmün 5320 sayılı Yasaya 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesiyle eklenen geçici 2. madde uyarınca, kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından, katılan ... vekilinin mühür bozma suçuna yönelik temyiz isteğinin tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Çınar Mahallesindeki yapılar için imar kirliliğine neden olma suçundan verilen düşme kararına yönelik temyizin incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eyleme, yükletilen suça ve verilen düşme kararına yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3- Kaleyaka Mahallesindeki yapılar için mühür bozma ve imar kirliliğine neden olma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a) Sanığın, suça konu binaların uzun süredir kullanılmadığını, bazı yerlerinin yıkılmış olmasından dolayı mührün başkaları tarafından bozulmuş olabileceğini savunması, 20/11/2013 tarihli mühür bozma tutanağında, suça konu fabrika ve eklentilerinin kapalı olduğu, kullanılmadığı, fabrikanın atıl durumda olduğu, içerisinde kimsenin bulunmadığı, ahır ve kümesin bazı yerlerinin yıkılmış olduğunun tespiti karşısında; mührün suça konu yerleri uğrak yeri olarak kullanan başka kişiler tarafından bozulmuş olabileceği dikkate alındığında sanığın, kullanılmayan suça konu yerlerde mühür bozma kastıyla hareket ettiğine dair soyut iddia dışında başkaca şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) İmar kirliliğine neden olma suçundan kurulan hükümden sonra 18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak, imar kirliliğine neden olma suçu yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.