12. Hukuk Dairesi 2016/22250 E. , 2017/13717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklının, borçlu hakkında genel kredi sözleşmesine dayalı genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattığı, itirazsız kesinleşen takipte, borçluların, icra mahkemesine başvurarak, alacaklı tarafından talep edilen %126 işleyen faiz oranının yüksek olduğunu ve alacağın temlikinden sonra yasal faiz oranının dikkate alınması gerektiği iddiasıyla 16.04.2013 tarihli dosya hesabının düzeltilerek yeniden düzenlenmesini talep ettiği, mahkemece 02.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek dayanak kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olduğu gerekçesi ile %126 faiz oranın haksız şart sayılacağından yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin yürütülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK" nun 3.maddesinde, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlemlerin ticari iş olduğu düzenlenmiş olup aynı kanunun 8.maddesinde de ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
TTK"nun 19/2. maddesinde; taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, takip faiz oranı %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu kesinleşmeden sonra takip konusu alacak 3. kişi takip alacaklısına temlik edilmiştir ve temlik alan tarafından takibe devam edilmiştir. Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından bu husus takibe uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili değildir.
Takibe dayanak kredi 6502 sayılı Kanunun 22. maddesinde yazılı tüketici kredisi niteliğinde olmayıp ticari iş niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde; TTK"nun 8/1. bendine göre ticari faiz serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Şikayete konu edilen dosya hesabının açıklanan doğrultuda incelenerek denetlenmesi gerekir. Takibe dayanak kredi sözleşmesinin tüketici kanunu kapsamında olması halinde ise; TTK"nun 8/3 bendi ve 6502 sayılı Kanunun 8/2. fıkrası uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faizdir. Bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken
06.03.2003 tarihli 4822 sayılı Kanunun 15.maddesi ile değişik 4077 sayılı Kanunun 10/f bendi uyarınca takibe işleyecek faiz, kredi sözleşme faizinin %30"unu geçemez. 4077 sayılı Kanun 6502 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış olup yeni Tüketici Kanunu 01.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan kanunda 4077 sayılı Kanunun 10/f maddesine benzer bir düzenleme yoktur. Bu kanun"un 83/1.maddesinde bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Bu durumda Borçlar Kanunu"nun 88 ve 120. maddesi hükümleri tüketici kredisinde de uygulanmak durumundadır. BK"nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun"nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranı, bu tarihten sonra ise TBK"nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerekir.
Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yoktur. Mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığı ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmeli ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, ilke ve kurallar uyarınca gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
MND