4. Hukuk Dairesi 2020/1817 E. , 2021/372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı TRT Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 16/09/2011 gününde verilen dilekçe ile katılma payı alacağı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/10/2019 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 02/02/2021 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ...ile karşı taraftan davacı kurum vekili Avukat ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-)Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, katılım payının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz olunmuştur.
Gerekçeli karar başlığında dava tarihi olarak 16/09/2011 yazılması gerekirken 26/09/2011 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı, 3093 sayılı Yasa"nın 4/c ve 5/c maddeleri uyarınca davalının Haziran 2003-Aralık 2006 tarih aralığındaki döneme ilişkin TRT katkı payını ödediğini, mali denetçi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davalının satış bedeli üzerinden kanunda yazan matrah ve nisbette TRT katılım payı hesaplanarak kuruma ödemeleri gerektiği, ancak matraha dahil olduğu halde sistem kullanım bedelinin davalı tarafından hesaplanmaması nedeniyle belirlenen alacağın geçikme zammı ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; sistem kullanım bedelinin gayrisafi gelire dahil olmadığından yasal olarak istenilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda istemin kısmen kabulü ile; 1.000.406,05 TL katkı payı alacağı ve 1.830.644,50 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.832.050,55 TL alacağın ve asıl alacak olan 1.000.406,05 TL"nin 03/06/2011 temerrüt tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun"un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Haziran 2003-Aralık 2006 tarihleri arasındaki dönemler yönünden sistem kullanım bedeline ilişkin 1.830.644,50 TL gecikme zammı alacağı, dava tarihi olan 16/09/2011 tarihi esas alınarak hesaplandığı halde mahkemece asıl alacağın 03/06/2011 tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ve bu şekliyle faiz alacağı yönünden mükerrerliğe neden olunarak faize faiz yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar usul ve yasaya uygun düşmeyen kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan "...03/06/2011" tarihinin çıkarılarak yerine "...16/09/2011" tarihinin yazılmasına; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 02/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.