Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21532
Karar No: 2017/13404
Karar Tarihi: 01.11.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/21532 Esas 2017/13404 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/21532 E.  ,  2017/13404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takipten 01.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, muhatabın tebliğat tarihinde Almanya"da olduğu gerekçesiyle TK"nun 20. maddesi gereğince tebligat tarihinden itibaren 15 gün sonra 02.03.2016 tarihinde yapılmış sayılacağından ilamsız takibe vaki 04.03.2016 tarihli itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda ödeme emri tebligatının; “ tevziat saatinde tebligatta gösterilen adres kapalı olup muhatabın şehirdışında olduğunu komşu sakinlerinin verdiği sözlü beyanla... evrak TK"nun 21/1.maddesine göre ilgili mahalle muhtarı ... imzasına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. İsim ve imzadan kaçınan....... haber verildi.” şerhi ile 16.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu"nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının tebligat parçasına yazılması gerekir. Tebligat mazbatasına, dağıtıcı tarafından beyanda bulunan komşunun adı ve soyadı yazılmadığı, komşunun isminin ve imzasının alınmadığı veya o komşunun tesbitine elverişli hangi dairede oturduğu, bayan mı erkek mi olduğu gibi hususların tespit edilmediği yani komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı Tebligat Kanunu"nun 21/1-2 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüzdür. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu"nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
    Aynı Kanunun 20. maddesinde ise; “13,14,16,17 ve 18. maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve
    beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakını kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13,14,16,17 ve 18.maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 01.03.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken somut olayda şartları oluşmayan TK"nun 20. maddesine göre hüküm kurulması ve ayrıca mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği "01.03.2016" tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ve buna göre icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın süresinde olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekir iken şikayetin yanlış nitelendirilmek suretiyle takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi