Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/20756
Karar No: 2010/3364
Karar Tarihi: 25.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/20756 Esas 2010/3364 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/20756 E.  ,  2010/3364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bilecik İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/11/2008
    NUMARASI : 2006/90-2007/169

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine  karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Dava, davacının 16.11.2005 tarihinde yapılan hacizde haczedilen menkul mallar üzerinde davalı üçüncü kişi İ. P.’un ileri sürdüğü istihkak iddiasının kaldırılarak reddedilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık,davacının vesayet altına alındığı tarihten sonra davacının 06.09.2002 tarihinde verdiği vekaletname ile dava açan avukatın vekilliğinin sona erip ermeyeceği ,davayı vasinin veya vasinin vekalet vereceği avukatın takip etmesi gerekip gerekmeyeceği noktasındadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden,  davacının Bilecik Sulh Ceza Mahkemesinin 07.11.2006 havale tarihli müzekkeresi ile müşteki sanık (davacı)M. G.’e vasi tayin edilmesi talebi üzerine ,Bilecik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/568 E, 2008/184 K sayılı 26.03.2008 tarihli kararı ile, vesayet altına alındığı,S. İ.’in vasi olarak tayin edildiği, mahkemece Adli Tıp Kurumundan rapor aldırıldığı,raporda davacının 04.08.2005 suç tarihinde  hezeyanlı bozukluk denilen akıl hastası olduğunun tesbit edildiği, Vasi tayin edilen S. İ.’in vesayetin kaldırılması davası açtığı, Bilecik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/317 E, 2008/433 K sayılı 10.07.2008 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği,gerekçeli kararının yazılmadığının  ilgili mahkemece bildirildiği, davacı vekilinin, davacı M. G. tarafından 06.09.2002 tarihinde verilen vekaletnameye dayanarak 20.11.2006 tarihinde bu davayı açtığı,vasi tayin edilen S. İ. tarafından avukat M. Ö."e verilmiş bir vekaletname olmadığı, Mahkemece yargılama devam ederken M. G. vasisine meşruhatsız davetiye ile duruşma gününün bildirildiği, vasinin duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır. 
    Uyuşmazlığın yasal dayanağını oluşturan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun  403. maddesine göre;“ Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.”
    Öte yandan, vekalet ilişkisi müvekkilin medeni hakları kullanma(fiil,eylem) ehliyetini kaybetmesi ile son bulur.
    Somut olayda, davacının medeni hakları kullanma ehliyetini kaybettiğinin dava devam ederken Mahkemece öğrenilmesi karşısında, davacı vekili olan avukat M. Ö."in  vekalet görevinin davacının vesayet altına alınma kararı ile son bulduğu öngörülmeksizin, duruşmalara bu avukat nezdinde devam edilerek davanın sonuçlandırılması isabetsiz olmuştur.       
    Yapılacak iş; davacı vasisine meşruhatlı davetiye çıkartmak,davaya devam edip etmeyeceğini ve bu avukat tarafından yapılan işlemlere muvafakat edip etmediğini sormak, vesayet  makamından (Sulh Hukuk Mahkemesi) husumete izin kararı almak üzere önel vermek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları  kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı"ya (Alacaklı) iadesine,  25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi