Hukuk Genel Kurulu 2017/548 E. , 2020/389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki ayıplı malın misli ile değişimi istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Bursa 1. Tüketici Mahkemesince verilen davanın davalı ... Oto. Tic. A.Ş. yönünden sıfat yokluğundan reddine, davalı ... Koç Oto. Tic. A.Ş. yönünden kabulüne ilişkin karar davalılardan ... Koç Oto Ticaret A.Ş. vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ... Koç Oto Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı 01.03.2013 tarihli dava dilekçesiyle; davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş’den 29.10.2010 tarihinde satın aldığı iki yıl/100.000km garantili 2011 model Ford Fusion marka aracın 2012 Kasım ayından itibaren fren esnasında yahut vites küçültme durumunda direksiyonun ağırlaşması suretiyle arıza vermeye başladığını, direksiyon kilitlenmesi şikâyetiyle yetkili servise başvurulduğunda sorunun motorun stop etmesinden kaynaklandığının anlaşıldığını, defaten gerçekleşen müdahalelere rağmen sorunun giderilemediğini, bu kez diğer davalı ... A.Ş’ye ait yetkili servise aracın teslim edildiğini, ancak bu davalı elindeyken aracın kazaya karıştığını ve hasar gördüğünü ileri sürerek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... A.Ş. ve davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş vekilleri davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararı:
6. Bursa 1. Tüketici Mahkemesinin 25.03.2014 tarihli ve 2013/662 E.,2014/439 K. sayılı kararı ile; davanın ... Koç Oto Ticaret A.Ş. yönünden kabulüne, davacıya 29/12/2010 tarihli fatura ile satılan (16 ADP 69 plakalı) araç her türlü hukuki ayıptan ari olarak davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş."ye iade edilerek, aracın bedelsiz misli ile değiştirilmesine, araçta meydana gelen toplam 3.000TL değer düşüklüğünün davacıdan alınarak davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş."ye ödenmesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması hâlinde, aracın her türlü hukuki ayıptan ari olarak ... Koç Oto Ticaret A.Ş."ye iadesi ile, bedeli olan 29.143,99TL"den araçtaki değer düşüklüğü olan 3.000TL çıkartıldıktan sonra bakiye 26.143,99TL"nin davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş."den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı ... Otomotiv Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesince 04.06.2015 tarihli ve 2014/26516 E.,2015/18721 K. sayılı kararı ile; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 4. maddesinde tüketiciye tanınan hakların yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup tüketicinin bunlardan ancak birini seçebileceği, mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığı sorulup neticesine göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde terditli olarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Mahkemece 22.10.2015 tarihli ve 2015/759 E., 2015/1052 K. sayılı karar ile; önceki gerekçelerin yanında, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi talebi ile açılan davada hüküm verilerek kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan süre içerisinde, bedelsiz iadesi talep edilen aracın üretimden kalkması ve bu nedenle hükmün icrasının imkânsız hâle gelmesinin ihtimal dâhilinde olduğu, terditli karar verilmesinin sadece davacının değil, ediminden kurtulması için aleyhine hüküm kurulan davalının da lehine bulunduğu belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı ... Koç Oto Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi istemiyle açılan davada mahkemece misli ile değişimin mümkün olmaması hâlinde mal bedelinin iade edilmesi yönünde terditlihüküm kurulmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesi bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde:
“(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
13. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Kurulacak nihaî hüküm ile mahkeme dosyadan elini çeker ve karar kesinleşmesini müteakip ilâmlı icranın konusu olur.
14. Somut olayda davacı tüketici, satın aldığı malı ayıplı olduğu iddiasıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde sıralanan seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim yönünde talebini belirlemiş, mahkemece hem aracın misli ile değişimine hem de bunun mümkün olmaması hâlinde bedelinin iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Özel Daire bozma kararında da belirtildiği üzere söz konusu terditli hüküm yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine aykırıdır. Bunun yanı sıra; bedel iadesi ancak sözleşmeden dönme hâlinde mümkün iken, ayıpsız misli ile değişimde tüketici davalı ile aralarındaki sözleşmeyi ayakta tutma iradesinde olduğundan, terditli olacak şekilde her ikisine hükmedilmesi HMK’nın 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez” şeklinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına uymadığı gibikararı kendi içinde de çelişkili kılar. Kararın infazında tarafların yaşayabilecekleri sorunları, nihai hükümle davadan el çeken hâkim kendiliğinden göz önüne alıp çözümleyemez. Kanun koyucu sair düzenlemelerle bu gibi hâllerde ne yapılması gerektiğini kararlaştırmıştır. Nitekim 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun“Para ve Teminattan başka Borçlar Hakkında İlamların İcrası”na ilişkin 24. maddesinin dördüncü fıkrasının “Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur.”şeklindeki hükmü bu yönde çıkabilecek sorunları gidermek amacıyla düzenleme altına alınmıştır.
15. Hâl böyle olunca terditli hüküm kurulmasının mümkün olmadığına ilişkin Özel Daire kararı açıklanan nedenlerle yerinde ise de, davacı tüketicinin tek bir talebi bulunduğu gözden kaçırılarak terditli taleple dava açılmış gibi “Mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığı sorulup neticesine göre karar vermek gerekirken…” şeklinde kararda yer alan ifadenin dosya içeriğiyle uyuşmadığı da açıktır.
16. Sonuç itibariyle direnme kararının açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
IV. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Direnme kararının bu değişik gerekçe ve nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.