17. Hukuk Dairesi 2016/13232 E. , 2017/6389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı bulunduğu aracın davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında aracın büyük hasar aldığını, hasar bedelinin yüksek olması nedeniyle davalı tarafından ödenmek istenmediğini ve düşük bedel teklif edildiğini, aracın ticari taksi olduğunu, 02.03.2012 tarihinden itibaren 3 ayı geçen sürede tamir edilmediğini ve yeni araç almak zorunda kaldığını, tamir işlemlerinin güvenli şekilde ve zamanında yapılmaması ve aracın 3 ayı aşkın süre kullanılamaması nedenleriyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL. maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacıya 7.500 TL ödeme yapılarak gerçek zararının karşılandığını, kazanç kaybının talep edilmesinin mümkün olmadığını, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat konusunda taleple bağlı kalmak suretiyle davanın kabulüne, 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat konusunda davanın kısmen kabulüne, 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1- Davalı vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde; 6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davalı ... şirketi vekilinin temyize konu manevi tazminata yönelik temyiz istemine ilişkin olarak hükmedilen tazminat miktarı 1.000,00 TL. anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
3-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre mahkemece varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı aracındaki hasar bedeli, aracın davacı tarafta veya davalı ... şirketinde kalması halleri gözetilerek iki seçenekli olarak belirlenmiş, mahkemece, aracın davalı ... şirketinde kaldığı seçenek esas alınarak; taleple bağlı kalmak suretiyle 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, hasarlı aracın davalı ... şirketinde kalmadığına dair herhangi bir delil anlaşma bulunmamaktadır. Fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan maddi tazminat istemli eldeki davada, sovtaj bedeli de düşülmek suretiyle davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yalnızca sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme düşülmek suretiyle, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.