
Esas No: 2019/4503
Karar No: 2022/1470
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4503 Esas 2022/1470 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların \"sahte belge düzenleme\" suçundan yargılandığı ve bir sanık hakkında 2009 yılında düzenlenen sahte fatura suçundan da kamu davası açıldığı ancak hüküm kurulmadığı belirtiliyor. Bir sanık hakkında \"sahte belge düzenleme\" suçundan hüküm kurulmuş ancak sanık müdafisinin temyizinde, sanığın bir mükellefiyet sayısı kadar suç işlediği göz önünde bulundurulmadan tek suçtan hüküm kurulduğu için eksik ceza tayini yapıldığı belirtiliyor. Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama yöntemini iptal ettiği belirtiliyor ve kabul edilen temyiz nedenlerinin bozmayı gerektirdiği sonucuna varılıyor. 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozularak yeniden yargılama yapılması kararlaştırılıyor. 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile yeniden değerlendirilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2012 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında ''2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme'' suçundan da kamu davası açılmasına rağmen hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suçtan zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A)Sanık ... hakkında ''2010 takvim yılında sahte belge düzenleme'' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelemesinde;
İddianamenin konusu olan iki ayrı şirket adına da aynı takvim yılında birden fazla sahte belge düzenlediği kabul edilen sanık ... hakkında mükellefiyetlerin farklı olduğu ve mükellef sayısınca suç oluşacağı gözetilmeden tek suçtan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
B)Sanıklar ... ve ... hakkında ''2010 takvim yılında sahte belge düzenleme'' suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafisi ve sanık ...'un temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunmalarında, suça konu faturaları düzenleyen şirketlerin, resmiyette kendileri adına kurulduğunu ancak şirketlere ait bütün işlemleri sanık ...'ın yaptığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)İlgili takvim yılına ve sanıkların suça konu faturaları düzenleyen mükellefiyetlerine ait temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde, temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2)Faturaların bulunamaması veya faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tespit edilmesi ile tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3)Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlenmesi eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK'nin 43/1 maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafisi ve sanık ...'un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanıkların sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
