Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7647
Karar No: 2018/3499
Karar Tarihi: 15.05.2018

Nitelikli dolandırıcılığa teşübbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/7647 Esas 2018/3499 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/7647 E.  ,  2018/3499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşübbüs, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı beraatine

    Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Suç tarihinin, suça konu senede ilişkin başlatılan icra takibi tarihi olan 04/08/2010 olmasına rağmen, kararda senet düzenleme tarihi olan 01/06/2007 tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    Sanıkların iştirak halinde hareket ederek, borçlusu katılan, alacaklısı sanık ... olan, 01/06/2007 düzenleme tarihli, 9.460 TL bedelli suça konu senedi, tamamen sahte olarak tanzim ettikleri, ardından da sanık ...’in senedi ciro ederek diğer sanık ...’e verdiği, sanık ...’in de senet bedelini tahsil için katılan aleyhine K. Maraş 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5072 sayılı dosyası ile icra takibine başladığı, katılanın senetteki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiği, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
    1) Katılanın şikayeti üzerine suça konu 9.460 TL bedelli senedin icra dosyasından getirtilerek Adli Emanetin 2010/1062 sırasına kayıt edildiği, ardından ... Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Labaratuvarı tarafından düzenlenen 29/09/2010 tarihli raporda “suça konu senet üzerindeki borçlu imzalarının, katılan eli ürünü olmadığının” tespit edildiği, bunun üzerine sanıklar hakkında inceleme konusu davanın açıldığı, kovuşturma aşamasında 09/11/2010 tarihli oturumda dinlenen katılan, “...suça konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, sanık ...’dan faizine kısım kısım paralar aldığını, bu paralar karşılığında da senetler verdiğini, ödeyince de bu senetleri geri aldığını ve halen bunların kendisinde olduğunu, bunları mahkemeye getireceğini...” beyan ettiği, ödediğini belirttiği bu 6 adet senedi 01/12/2010 tarihinde mahkemeye sunduğu ve bu senetler Adli Emanetin 2010/1560 sırasına kayıt edildiği, ardından da bu 6 adet senet incelenmek üzere 07/12/2010 tarihinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’da mahkemece kendisine gönderilen ve zaten katılanın imzalarının kendisine ait olduğunu ve ödediğini belirttiği 6 adet senet üzerinde yaptığı inceleme neticesinde, düzenlediği 28/03/2011 tarihli raporu ile senetler üzerindeki imzanın katılanın eli ürünü olduğunu tespit ettiği, mahkemece de yanlış değerlendirme ile, Adli Tıp Kurumu’nun sanki Adli Emanetin 2010/1062 sırasına kayıtlı suça konu 9.460 TL bedelli senet üzerindeki borçlu imzalarının katılanın eli ürünü olduğuna dair rapor verildiğini kabul ederek, sanıklar hakkında beraat hükmü verdiği, oysaki suça konu senet üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından her hangi bir inceleme yapılmadığı gibi borçlu imzalarının katılanın eli ürünü olduğuna yönelik bir tespitte de bulunulmadığı, suça konu senet üzerinde yapılan tek incelemenin de ... Emniyet Müdürülüğü Kriminal Polis Labaratuvarı tarafından yapılan inceleme olduğu, dolayısıyla suça konu senet üzerindeki yazıların ve borçlu imzalarının katılana ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmaksızın, ödendiği belirtilen diğer senetler hakkında alınan rapora yanlış anlam yüklenmek suretiyle sanıklar hakkında beraat hükümleri verilmesi,
    2) Sanık ...’nın hüküm tarihinden sonra 25/02/2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi